Doğan Hızlan: Öğrenciler dağ istedi dağ inşa ettik

Doğan HIZLAN

İTÜ (İstanbul Teknik Üniversitesi) Rektörü Prof. Dr. Gülsün Sağlamer'in çağrısı üzerine bir kaç gazeteci dostla birlikte üniversitenin Maslak'taki kampüsünü gezdim.

İTÜ'ye benim sempatim, Kamran İnce'nin ACADEMICA'sı ile başladı.

Kuruluşunun 225. yıldönümü için besteciye ısmarlanan bu eserin CD'si de yapıldı.

Binadan, öğretim sisteminden önce beni öğrencilere sağlanan yaşama biçimi ilgilendirdi. Hayatlarına getirilmek istenen kalitede yoğunlaştı dikkatim. Öğrencileri, üniversite sonrası hayatlarında da peşlerini bırakmayacak kalite sevgisinin altını çizdim.

Otelleri kıskandıracak öğrenci yurtlarındaki odaları gördüm, ortak müzik yayınını dinledim.

Bütün bunlar içinde beni en çok etkileyen; öğrencilerin gitar çaldıkları Yeşil Dağ oldu. Tepe sözü çok munis kalır burası için. Küçük taş merdivenlerle tırmanışın o tatlı yorgunluğu dağ sözünü hak ediyor.

Oradaki tümseği yetkililer düzlemek isteyince, öğrenciler kalmasını istemişler, rektörlük de orayı tepelikten dağlığa yükseltmiş.

Ay doğarken gitarını alan bu tepeye çıkıyor herhalde.

Üstüne bastığımız toprakların hepsi çim olacakmış.

1773 yılında kurulan İTÜ'nün çimleri için öğretim üyesi güzel bir anekdot anllattı bana.

Üniversitelerin tarihinin önemini mecazi anlamda vurgulayan güzel bir hatırlatma.

Bir İngiliz üniversitesindeki hocay, bu güzel çimleri nasıl yetiştirdiniz, sorusuna şu cevabı vermiş:

‘‘Üç yüz yıl önce ektik ve üç yüz yıl suladık.’’

Üniversitenin sadece öğretim değil bütün bir hayatın yaşanılacağı mekan olduğu gerçeğini hep hatırlayalım.

* * *

İHTİLALLER, darbeler sadece insanları değil, radyoları da susturmuş.

İTÜ radyosu, yayınlarıyla, diskoteğiyle klasik müzik alanında önemli, eğitici bir sesti.

Demokrat Parti döneminde kapatılmış, 27 Mayıs İhtiláli'nde Prof. Dr. Mustafa İnan'ın - Mustafa İnan'ın hayatını öğrencisi Oğuz Atay, 'Bir Bilim Adamının Romanı'nda yazdı - ısrarıyla açılmış. Son yıllardaki serüveni 'Aç-Kapa' olark özetlenebilir.

Son darbe de RTÜK'ten gelmiş. RTÜK'ün tavsiyesi şu: Şirket kurun, A.Ş. olun.

İTÜ Radyosu'nun genel sorumlusu Süha Çalkıkivik, bu iş için bazı yerlerden frekans satın almalarının zorunlu olduğunu söylüyor.

Radyoda şimdi 22 öğrenci çalışıyor ve 24 saat yayın yapıyor.

Rock, caz ve klasik müzik çalınıyor.

Çalkıkivik, RTÜK'ün üniversitelere frekans vermesini, buna bir laboratuar çalışması olarak bakılmasını talep ediyor.

Ben de buna katılıyorum.

Eğer internet üzerinden bu radyoyu dinlemek isterseniz adresi vereyim:

İTÜ Radyosu

http//:radyo.itu.edu.tr

* * *

DEVLET üniversitesinin de çabalarla, bir rektörün yönetiminde inançlı bir kadro ile çok güzel işleri başaracağını İTÜ ispatlıyor.

Öğrencilerin, pırıl pırıl sınıflarda okuyarak, içlerini açan renklere boyanmış bina cephelerini görerek ve Yeşil Dağ'ın üstünde şarkılar söyleyerek yaşaması beni memnun etti.