Necip Fazıl Ödülleri açıklandı

Bu sene 9’uncusu düzenlenen Necip Fazıl Ödülleri’nde altı ayrı dalda yedi 7 isim ödüle layık görüldü.

Ödüller daha sonra belirlenecek bir tarihte törenle kazananlara verilecek.

Prof. M. Fatih Andı, Prof. Hicabi Kırlangıç, Prof. Turan Karataş, Doç. Ahmet Murat Özel ve Necip Tosun’dan oluşan jüri aşağıdaki adlara ödül verdi:

- Necip Fazıl Şiir Ödülü: Mehmet Can Doğan

- Necip Fazıl Hikâye-Roman Ödülü: Ayşegül Genç

- Necip Fazıl Fikir-Araştırma Ödülü: Mustafa Özel

- Necip Fazıl İlk Eserler Ödülü: Elif Genç

- Necip Fazıl İlk Eserler Ödülü: Can Acer

- Necip Fazıl Uluslararası Kültür Sanat Ödülü: Elçin İlyasoğlu Efendiyev

- Necip Fazıl Saygı Ödülü: İlhami Atalay

GEÇMİŞTEN GÜNÜMÜZE YAZILMAYAN TÜRKÇE

Elginkan Vakfı’nın 5. Uluslararası Türk Dili ve Edebiyatı Kurultayı’nda ilgi çekici bir konu üzerine konuşuldu: “Türkçenin Art ve Eş Zamanlı Değişkeleri”.

Kurultay üç gün sürdü (11-13 Mayıs), yerli ve yabancı biliminsanları bildirilerini okudular.

Elginkan Vakfı adına Ali Erköse konuştu: “Elginkan Vakfı olarak kurucumuz H. Ekrem Elginkan’ın Vakıf Senedi’nde vakfın ilk amacı olarak ortaya koyduğu ‘Türkçemizi Araştırmak’ ilkesi çerçevesinde 36 yıldır birçok çalışmaya destek oluyoruz.”

Kurultayın düzenleme kurulu aşağıdaki adlardan oluşuyordu: Prof. Şükrü Haluk Akalın, Doğan Hızlan, Prof. Günay Kut, Prof. Emine Gürsoy Naskali, Prof. Kâzım Yetiş, Ali Erköse, Filiz Okumuş.

AÇILIŞ KONUŞMASI

Dr. M. Vecdi Gönül: “Elginkan Vakfı, doğdukları topraklardan sökülerek Türkiye’ye gönderilmiş olan çok muhterem bir aile, Necipzadeler tarafından kurulmuştur. Necipzadeler, Evlad-ı Fatihan olarak nasıl Avrupa’da öncülük yapmışlarsa, Türkiye’ye gelince de sanayide öncülük yapmışlardır. Özellikle o zaman hiç bilinmeyen kaliteli pres döküm teknolojisini ülkemize kazandırarak ve bu sayede elde ettikleri bütün imkânlarını da ‘Doğduğumuz toprakları, vatanımızı kaybettik, bari dilimizi ve kültürümüzü kaybetmeyelim’ deyip bir vakıf kurarak bu asil gayeyi ona emanet etmişlerdir. Bana böyle bir ideale hizmet etme fırsatını verdikleri için gerçekten mütevelli heyete şükran borçluyum.”

Şükrü Haluk Akalın: “Beşinci kurultayın konusu olarak Türkçenin yazı dili dışında kalan alanlarının seçilmesi nedensiz değildir. Önceki dört kurultay, yazı dili Türkçesini ve yazılı edebiyatı konu edinmişti. Her dilin yazı ve konuşma dili olmak üzere iki cephesi vardır. Yazı dili, ölçünlü yani standart dil olarak kuralları dilbilgisi kitaplarında, sözlüklerde, yazım kılavuzlarında belirlenmiştir. Bu durağan ölçünlü dilin yanı sıra şehirlerimizde, ilçelerimizde, köylerimizde yani hayatın her alanında farklı boyutları, türleri, kapsamları, özellikleri bulunan, kısacası yazılmayan ama canlı bir Türkçe vardır. Doğallığıyla, içtenliğiyle yaşayan bu canlı dil üretkenliğe, değişime, etkileşime açıktır.”