YALNIZ okurken, yazarken değil, müzik dinlerken de sözlüğe bakarım.
İster Batı müziği, ister Türk müziği, ister halk müziği olsun, birkaç sözlük vardır yanımda. Bir opera aryası dinliyorum mesela. Hangi operadan olduğunu çıkaramadım mı, hemen opera kılavuzlarımı açarım, biraz daha ileriye gidip librettosunu da okumaya kalkarım. Bir şarkı dinliyorsunuz. Makamını, bestecisini, güftesini yazanı merak etmez misiniz? Hayır demeyin sakın, o zaman iyi bir dinleyici olmadığınıza karar veririm. Bir türküyü kitapsız dinlemek daha da zordur, çünkü birçok yerel sözcük, yerel deyiş vardır. O türkünün söz tadı ondadır, mutlaka o anda bir sözlüğe bakmalıyım. Hele notası da varsa, kendimi birden ya solistin yanında ya da koronun içinde hissederim, sanal bir karaoke benimkisi.
İŞTE dinlediğim türkülerin sözlerini, sözcüklerini ararken birden, bir kitap paketinden iki kaynak çıktı. Biri Mehmet Özbek’in hazırladığı Türkülerin Dili (1) adlı bir sözlük, diğeri de Folklor ve Türkülerimiz. (2) Gerek Türk müziği, gerek halk müziği sözlüklerinden öğrendiklerimiz, konuşmamıza, yazımıza yeni lezzetler katar, ben okuruma az kullanılan bu sözcüklerden armağan etmeyi isterim. Kentlerde yaşayanların bu tür sözlüklere daha çok gereksinimi vardır. Müzik dinlerken, yazarken, film seyrederken de, sözlüklerden uzak duramam. Bildiğim, çok kullandığım sözcükler için bile birçok kez sözlüğü açıp bakarım. Yeni bir anlam bulmanın coşkusunu yaşayacağımı düşünürüm. Bir yönetmenin diğer filmlerini öğrenmeden, yenisini tam seyredemem, aklım sözcük sayfalarında kalır, yönetmenin hayatını da bilmeliyim. O konuda çevrilen filmlerin karşılaştırmasını yapmak isterim. Nedense türküleri, şarkıları dinlerken onun söz yazarını pek önemsemeyiz, oysa o şarkı, türkü ortak bir yaratıdır. Bir operanın librettosunu yazanı iyi bir müzik dinleyicisi gözden kaçırmaz. Türk müziğinde çok iyi güfte yazanlar vardır, çoğunlukla da onlar iyi şair değildir. İyi şairlerin de iyi güfte yazamayacağı gibi. Yahya Kemal Beyatlı, güfte yazarı olarak güftelerinden, bestelerinden tanıdığım Mustafa Nafiz Irmak’ı över yazılarında. ¡ TÜRKÜLERİN DİLİ Sözlüğü’nü yazacakken yazı başka alanlara da dağıldı. ‘Neden böyle bir çalışma’da kitabın özelliği belirtiliyor: “4720’si kırıkhava ve 1053’ü uzunhava olmak üzere mani, koşma, türkü ve divan şiir biçimlerindeki 5773 halk şiirinin incelenmesi sonucunda ortaya çıkan bir sözlük.” Her sözcüğün karşısına anlamı yazılmış ve yer aldığı türküden alıntı yapılmış. Bir sözüne ben de katılıyorum: “Türküleri sevmek kolaydır, ama gerekli kültür birikime sahip olmadan onları anlamak asla...” Onun için bu kitapları, sözlükleri okumamız gerek diyorum.
YAZIMA, Erzincan Türküleri (3) eşlik etti.
(1) Türkülerin Dili, Mehmet Özbek, Sözlük, Ötüken Yayınları (2) Folklor ve Türkülerimiz, Mehmet Özbek, Ötüken Yayınları (3) Erzincan Türküleri, Hazırlayan ve Müzik Yönetmeni Haydar Tanrıverdi, Kalan Müzik