Paylaş
Öyle yayıncılar vardır ki, çıkardıkları kitaplarla yalnız yayıncılık tarihine değil, özgürlük tarihine de geçmişlerdir.
Tan Matbaası baskınından kitap toplatmalara kadar bizi hüzünlendiren, üzen olayları anımsadım.
27 Mayıs 1960’tan sonra yayın dünyasına gelen özgürlük, solun temel kitaplarının okunmasını sağladı.
Üniversite yıllarında sol edebiyat eleştirmenlerinin kitaplarını üniversitenin arka kapısından çıktığımda Redhouse Yayınevi’ne uğrar oradan alırdım. Dil bilenler bu kaynaklardan yararlanabilir ama Türkçeye çevrilemedikleri için birçok kimse bu olanaktan yoksun kalırdı.
Bu dönem sadece çeviriler açısından zenginlik kazanmadı, yerli incelemeler de bu dönemde yapılabildi, yayınlanabildi.
Ankara’da yaşamadığım için Muzaffer İlhan Erdost’un kitabevini çok az biliyorum.
Pazar Postası dergisini yönetirken ona birkaç yazı gönderdim ve yayınlanmıştı.
Sol Yayınları’nın kitaplarını o zaman kitap dağıtımını yapan bugün Sosyal Yayınlar’ın yönetim yeri Kitap Sarayı’nda bulabilirdiniz.
Enver Aytekin sol literatürün önemli kitaplarını hem kendi yayınlar hem de satışını yapardı. Her cumartesi kitap okurları onun Cağaloğlu’ndaki kitabevine gelir, yeni kitapları buradan alırlardı.
Birçok kişiyle olan dostluğumuz burada kurulmuştu.
Muzaffer Erdost, 12 Eylül askeri darbesinden sonra öldürülen kardeşi İlhan Erdost’un adını kendi adına eklemişti.
Unutulmayacak bir acıyı yalnız yüreğinde değil, adında da taşıyordu.
Ankara yayıncılık açısından önemli bir kentti.
Erdal Öz’ün de kitabevi Ankara’daydı.
Muzaffer İlhan Erdost ile daha yakından tanışmamız Yunus Nadi Şiir Ödülleri toplantılarında dostluğa dönüştü.
Bugün o kuşaktan birçok kişi, onun kitaplarıyla bilgi dağarcıklarını nasıl büyüttüklerini, zenginleştirdiklerini unutmamışlardır.
Yayınladığı kitapları okuyan herkes onu anacak, ışıklar içinde yatsın diyecektir.
VEDAT GÜNYOL DENEME YARIŞMASI
VEDAT GÜNYOL hem iyi bir yazar, hem iyi bir çevirmen, hem de iyi bir yayıncıydı.
Bazı adlar vardır ki yaptıkları işlerle birkaç alanda birden anılırlar, her çalışmaları nitelikli olmuş, kendinden sonraki kuşakların da yetişmesinde etkili olmuştur.
Aydınlanmayı tanımlayabilmek için kimi örnek gösterebilirsin deseler, bir dakika duraksamadan Vedat Günyol’un adını veririm. Cumhuriyet rejiminin bir bütün olarak algılanmasının gereğini savundu.
Her iki dünyayı da birbiri içinde yaşayanlara ve düşünenlere ‘Bölmeli kafalar’ derdi.
Bugün birçok iyi yazarda onun emeği vardır.
Yeni Ufuklar dergisini nasıl çıkardığını, nasıl dağıttığını bilenler, ona duydukları saygının derecesini arttırırlar.
Birçoğumuzun kütüphanesinde Çan Yayınları durmaktadır. Onun adına bir ödülün düzenlenmesi beni sevindiren, değerin unutulmadığını gösteren bir olaydır.
Kartal Belediyesi’nin çevirmen, eleştirmen, öğretmen, yayıncı ve yazar Vedat Günyol anısına, Türkiye Yazarlar Sendikası, Cumhuriyet gazetesi, Kırmızı Kedi Yayınevi ve İstanbul Atatürk Lisesi Mezunları Vakfı ile birlikte bu yıl 4’üncüsünü düzenlediği ‘Vedat Günyol Deneme Ödülü’nde dereceye giren eserler, Kartal Hasan Âli Yücel Kültür Merkezi’nde düzenlenen basın toplantısıyla açıklandı. 60 yazarın eserinin değerlendirildiği yarışmada Hürriyet Yaşar ‘Söz Yazıları’ adlı kitabıyla birincilik ödülünü kazandı.
Seçici kurul yaptığı değerlendirme ile birincilik ödülü dışında 2 jüri özel ödülü de verdi. ‘İmgelem-İmge-İmgelem’ adlı eseri ile Yaşar Özmen, Seçici Kurul Özel Ödülü’ne layık görülürken, ‘Sonra Hayat’ adlı eseri ile Onur Çalı, Vedat Günyol Genç Deneme Yazarı Ödülü’nü almaya hak kazandı.
Seçici kurul aşağıdaki adlardan oluşuyordu:
1 Mart 2020 Pazar günü saat 13.00’te Kartal Hasan Âli Yücel Kültür Merkezi’nde hazırlanan ‘Dünden Bugüne Vedat Günyol’ sergisi açılacak.
Ödül töreni de aynı gün saat 14.00’te gerçekleştirilecek.
Paylaş