Muhbirler Nobel alabilir mi?

İSPANYA'NIN modern romancılarından Camilo Jose Cela, 36 yıl İspanya'yı yöneten faşist diktatör Franco'ya casusluk yapmakla suçlanıyor.

Cela, Nobel Edebiyat Ödülü'nü kazanan, dilimize de kitapları çevrilen dünyaca tanınmış bir yazar.

"İspanyol yazar suçlanıyor" başlıklı haberde (The Guardian Weekly, October 1-7 2004, s.8) Nobelli yazarın, 1960'lı yıllarda, faşist rejime muhalif aydınlar, yazarlar, akademisyenler hakkında bilgi verdiği, bugün açıklanan resmi kayıtlarda görülmüş.

İddiaya göre; Cela, enformasyon bakanlığına kendi arkadaşları hakkında enformasyon taşımış, bir tür casusluk, bir tür muhbirlik yapmış.

Bir tür deyimini bu kötü, insan onurunu sıfıra indiren, yazarlıkla bağdaşmayan bu işler için belki kullanmamak gerekir; ama ne yazık ki edebiyatçılara karşı duyduğum sevgi, saygı -Cela gibi hak etmeyenlere bile- suçlamaları yumuşatmama neden oluyor.

Cela'ya yöneltilen suçlar bu kadarla bitmiyor, onun başkasının fikirlerini çaldığı, romanlarını gölge yazarlara yazdırdığı gerçeği bir türlü silinmiyor.

Çalma, başkasına yazdırma, bir yazar için bence muhbirlikten, casusluktan da ağır bir suçlama. Biri kişilik zaafı, diğeri edebi zaaf.

Kırk katır mı, kırk satır mı sorusunu aklıma getiriyor.

DİKTATÖRLÜK döneminde insan onurunu aşağılayan davranışlar güç bulur.

Sanat, edebiyat, düşünce ve özgürlük tarihi hálá McCarthy'yi ve McCarthy'ciliği lanetle anıyor.

İşkenceler, diktatörlüğün yok ettiği yazarların uğradıkları zulümler unutulacak mı?

Hitler'lerin, Stalin'lerin, Mussolini'lerin, Franco'ların yaptıkları tarihin sayfalarına mı gömülecek?

Ya hapiste yatan yazarlar... Onların geçmişten bugüne uzayan haksızlık zinciri kırılmayacak mı?

Yazara, sanatçıya yapılan fiziksel ve ruhsal işkencede, artık devletler insan hakları kavramının ışığında devr-i sabık yaratıyorlar.

Bütün dünyada ve Türkiye'de.

Yeni sosyalist hükümetin başbakanı Jose Luis Rodriguez Zapatero, bir komite kurmuş, bu komite Franco'nun kurbanları için araştırma yapacak.

Bir ülkenin tarihini aklamak için yapılmış çok güzel, dürüst bir hareket.

Türkiye'de edebiyatçıların yaşamında bu rezilce davranışı gösterenleri hatırlamıyorum.

Varsa resmi kayıtlar yayınlansın.

Şimdi asıl konuya dönelim.

Peki bundan böyle Camilo Jose Cela'nın romanlarını okumayacak mıyız? Onursuz bir yazarın hayatı ile eserlerini ayıracak mıyız?

* * *

İNSANLIK
tarihindeki haysiyetsizlerin bulunduğu kompartımana kapısını bir daha açmamak üzere kapatalım.

Ama romanlarını da okuyalım.
Yazarın Tüm Yazıları