Mimarın elinin değdiği sergi

SAKIP SABANCI MÜZESİ’nde açılan Bizantion’dan İstanbul’a-Bir Başkentin 8000 Yılı Sergisi’nin önce biçimsel önemini belirtmeliyim.

Sergi salonuna girdiğinizde, bir objeye bakarken ışıklandırmanın farkını anlayacaksınız.

Dünyaca ünlü sergi mimarı Boris Micka ve serginin küratörü Nazan Ölçer birlikte çalışarak, yepyeni bir düzenleme sunuyorlar bize.
Sergi mimarları, musiolog, senograf olarak da tanımlanıyorlar.
Micka, şu gerçeği hep önde tutuyormuş; sergilenen objenin bütün ayrıntısını ziyaretçi görebilmeli, bir görsel şölen yaşamalı.
Bir kent için bu kadar kapsamlı sergiyi bir daha hiçbir yerde göremezsiniz.
İstanbul’un tarihini yansıtan bunca parça nasıl toplandı?
Kataloğun Sunuş’unda Nazan Ölçer yazmış:
“İmkânsız gibi görünen bazı durumlarda uzun meslek yaşamımızın sağladığı ilişkilerin, unutulmuş sanılan dostlukların, mesleki dayanışma ve saygının ne denli önem taşıdığını bir kere daha gördük.
Sonuçta 15 farklı ülkeden 40 müze, arşiv, kütüphane ve kilise hazinesinden 178 nadir eserin bu sergide yer alabilmesi mümkün oldu.
Türkiye koleksiyonları ile birlikte eser sayısı 495’e vardı.”
* * *
SERGİ üç ana başlıktan oluşuyor:
I. Tarih Öncesi ve Bir Kentin Doğuşu.
-  En Erken İzler
-  Klasik Dönemde Kent
II. Konstantinopolis: Bizans İmparatorluğu’nun Başkenti.
-  Bizans Konstantinopolisi: Bir İmparatorluk ve Ticaret Merkezi
-  Bizans Başkentinde Yaşam ve Sanat
-  “Kentler Kraliçesi”nin Sonu
III. Konstantiniyye-İstanbul: Osmanlı İmparatorluğu’nun Başkenti.
-  Osmanlı Başkentinde Kurum ve Faaliyetler
-  İstanbul’da Sanat ve İmge
Ana ve ara başlıklara baktığınızda, İstanbul’u ayrıntılı tarihiyle öğrenebileceğiniz kararına varıyorsunuz.
Bu kapsamda bir serginin elbette kataloğunu almalısınız.
Çünkü gördüğünüz objelerin önemi, hakkındaki bilgiler, kataloğun kütüphanelerimize girmesini gerektiriyor.
İstanbul’un oluşumu filmini seyretmek için kütüklere oturunuz ve yaşadığınız kentin ormanlarla kaplı olduğunu seyredin.
Bu filmi hazırlayabilmek için bakın hangi uzmanlar çalıştı?
Jeologlar, topograflar, prehistoryacılar.
Müzeyi gezerken, size Jordi Savall’in müziği eşlik edecek.
Fethi haber veren çan bu sergide.
Kubbeler kenti İstanbul’u bir kubbe altında bu sergide duyumsayacaksınız.
* * *
İSTANBUL’u yeniden öğrenmek, bu kentin tadına yeniden varmaktır.
Sergiyi gezince bu yargıma katılacaksınız.
Yazarın Tüm Yazıları