Doğan Hızlan: Mektup yazmayı biliyor musunuz

Doğan HIZLAN
Haberin Devamı

Bir İngiliz gazetesinde okuduğum haber beni şaşırttı doğrusu. Üzerinde düşünme gereği duydum.

Yazarın iddiasına göre, İngiltere'de iki olay mektuplaşmayı, iletişimi hızlandırmış.

Victoria döneminde demiryolu ağının genişletilmesi, bir de bilgisayarlar aracılığıyla chat yapılması.

Bizde okuma yazma konusu gündeme geldiğinde, bir mektup yazmasını bile bilmez, diye söz konusu kişinin cehaleti ortaya konurdu.

Hatta mektup beklemek azapların en büyüğüydü.

Üstelik eskiden mektup göndermek için mahalle bakkalından bir zarf kağıt aldınız mı işin çoğu halledilirdi.

Güzel kağıtlar, iyi bir kalem, zarf. Bütün bu rituel, mektuba ayrı bir lezzet veriyor.

Mektupların çoğuna bazı kimseler, gönderdiğin mektubu aldım, diye başlardı. Sanki gönderilmeyen mektup alınırmış gibi.

Mektup uzakta olan insan için ne kadar önem taşırdı. Hapishanede, uzak bir diyarda, askerlikte mektup insanın dünyayla, sevdiği insanlarla kurduğu ilişkinin göstergesidir.

Ünlü türküyü hatırlamaz mısınız, Bugün posta günü içim sıkılır.

* * *

CHAT'leşmenin insanın iletişimini sağladığı gerçeğine evet de, mektup yazma yeteneğinin ilerlemesi konusunda yardımı olduğu görüşüne katılmıyorum.

Üstelik gazetenin aynı sayfasında 'chat'leşmenin jargonu yer alıyordu, ona özgü bir dil. Dört harften oluşan kavramlar bir çok cümleyi ifade ediyor.

Trenin, demiryolu ağının genişlemesinin iletişim konusunda devrim yarattığını herkes biliyor.

Bilgisayar da bu devrime başka bir boyut kazandırdı.

Ama kaç kişi bilgisayar aracılığıyla, Türkçesini düzeltti, mektup yazmasını öğrendi?

Buna olumla cevap verecek insanın gerçeği yansıttığını sanmıyorum.

Bilgisayar mektuplaşması konusunun bir başka boyutunu dile getiren ünlü İngiliz eleştirmeni Frank Kermode'un görüşünü buraya aktarıyorum:

Peki diyor ünlü eleştirmen, bu yazdığınız mektupları nasıl saklayacaksınız, istediğiniz zaman okuyabilecek misiniz? Edebiyat dünyasından kişiler yazdıysa, onlar nasıl kitaplaşacaklar.

Bilgisayarlar konusunda uzman bir dostum, bunları ayrı bir dosyada saklayabiliriz, dedi. Bir türlü kağıt konusunda taviz vermiyorlar.

Oysa koskocaman bir 'Mektup Antolojisi' hazırlamış birisi için kağıt dışında düşünmek imkansız.

* * *

TARTIŞMANIN kesin bir sonuca ulaşmasını beklemiyorum.

Ancak bunun herkes tarafından değişik yönleriyle düşünülmesinin de gerekli olduğu kanısındayım.



Yazarın Tüm Yazıları