Murat Aksel Koleksiyonu’ndan Malik Aksel Resimleri - Malik Aksel Taşbaskısı Halk Resimleri Koleksiyonu. Dünden bugüne görsel tarihimizin aşamalarını, bazı adların eserlerinden iz sürerek algılayabiliriz. Bu adlardan biri de Malik Aksel’dir. Serginin küratörü Mehmet Lütfi Şen. Katalogun editörü de Beşir Ayvazoğlu. Sergiyi gezerken, Sezer Tansuğ’un Malik Aksel’in resimleri hakkındaki saptamalarını mutlaka okuyun. Onun panodaki düşüncelerinin kataloga da alınması gerekirdi. Suluboya, yağlıboya resimleri, gözlemlediği kişileri tuvale getirdiğini gösteriyor. Bir yazısında annesinin gittiği evlerdeki, komşu tiplerini incelediğini, önce onları çizdiğini yazmıştı. Bu çalışmalardan Halay, Sivas Kale Mahallesi, Kağnı, Mahalle Baskını dikkati çekiyor. Bazı resimlerdeki tipler, oryantalist olmayan birinin bize nasıl baktığını da ortaya koymaktadır. Sergideki Taşbaskısı Halk Resimleri, yalnız sanatçılara değil, resim meraklıları için de yol açıcı görsel bilgi sunuyor. Taş baskısı resimlerin özelliğini belirtmek gerekirse; bu resimlerden sanatçının siyasetle, toplumla, dini konularla ilişkisini izleyebilirsiniz. İstanbul’un Umumi Manzarası önünde dururken, Devrim Erbil’in İstanbul resimlerini anımsadım. Sanatın zincirleme bir geleneği yenileyerek, modernleştirerek sürdürdüğünü gördüm.
TÜRK Resminde Bir Kilometre Taşı başlıklı yazısında küratör Mehmet Lütfi Şen, Aksel’in resim tarihimizdeki yerini yazmış: “Hafızamızdaki eksik kareleri Fikret Mualla’dan Burhan Doğançay’a, Erol Akyavaş’tan İhsan Cemal Karaburçak’a açılan sergilerle tamamlamaya çalışıyoruz. Kitaplıklarımızdaki boş rafları da bu etkinliklerin yayınlarıyla zenginleştiriyoruz. Elinizdeki katalog da bu eksikliğe bir nebze merhem olma çabasının ürünü. Malik Aksel, Türk resim sanatında birçok eleştirmenin de altını çizdiği gibi, resimleriyle, kuramsal çabalarıyla, koleksiyoner kimliğiyle, yetiştirdiği öğrencileriyle, yazdığı kitap ve makaleleriyle önemli bir kilometre taşıydı. Sağlığında yayınladığı ve resim tarihimiz için hayati katkıları olan Aksel’in kitapları, gözden geçirilmiş yeni baskılarıyla kitapçılarda bizleri bekliyor. 23 yıl sonra İstanbullu sanatseverler tekrar Malik Aksel’in resim dünyasında bir yolculuğa çıkabilecekler; kendi olma çabalarından evrensel bir sanatçıya giden yolu, onun tabloları arasında yürüyebilecekler.” Ressam-Yazar-Koleksiyoncu yazısında Beşir Ayvazoğlu, Malik Aksel’in (1901-1987), yaşamını, sanatını, resmimizdeki yerini, kitaplarını değerlendiriyor. Cumhuriyetin sanata/sanatçıya, resme getirdiği, Anadolu’ya açılımını, Ayvazoğlu bakın nasıl yorumluyor: “Anadolu, Cumhuriyet’in kuruluş yıllarında şairler ve ressamlar tarafından taşından çorak toprağına, kerpiç damlarından çıplak dağlarına kadar her şeyiyle idealize edilmektedir. ‘Anadolu Romantizmi’ diyebileceğimiz yepyeni bir romantizm doğmuştur. 1938 yılından itibaren, çok sayıda ressam, Anadolu’nun bâkir güzelliklerini keşfetmeleri için Cumhuriyet Halk Fırkası tarafından Anadolu’nun çeşitli şehirlerine gönderilirler. ‘Sanatçılar yurdu tanıyacak, gerçek Kezbanların, Ayşelerin, Fatmaların, Memişlerin, Efelerin resimlerini yapacaklardı(r). Halk da ressamı ve eserlerini görecek, tanıyacaktı(r)’ Bu geziler için o zamana göre hatırı sayılır bir bütçe ayrılmıştır. Malik Aksel’e göre, ‘Zeyrek’ten başka yokuş, sinekten başka kuş bilmeyen’ İstanbullu için Anadolu sanat kapıları ardına kadar açılır. Gebze’den ileri gitmeyen, İstanbul’dan başka yer görmeyen ve senede bir Galatasaray’da sergiler açan bu ressamlar yollara düşerler. 1-30 Eylül 1938 tarihleri arasında Birinci Yurt Gezisi’ne katılan on ressam, toplam 115 resimle dönmüş, bu resimlerden 96’sı 1939 Mart’ında Ankara Halkevi’nde sergilenince büyük heyecan yaratmıştır.’ Beşir Ayvazoğlu, Malik Aksel’in kitaplarının editörlüğünü ve düzenlemesini de yaptı, aynı zamanda onun hakkında çok değerli yazılar yazdı. Onları da okumanızı salık veririm.
UNUTTUĞUMUZ birini yeniden anımsatan, tanıtan bir sergi ve katalog. 2 Kasım’da kapanacak.