Paylaş
Birileri bizim adımıza seçsinler, biz de onları dinleyelim, onları okuyalım...
Kişisel beğenileri oluşturma zahmetine katlanmıyoruz. Diğer taraftan baktığımız zaman, bu listeler bir imbikten geçmiş, belirli kriterlere göre oluşturulmuş, yararlı kaynaklardır.
Bu açıdan bakınca, İpek Özbey ile Güliz Arslan’ın hazırladığı, Hürriyet’te yayımlanan “Türk Edebiyatının En İyi 100 Romanı” çalışması gerçekten çok yararlı, her zaman kitap seçmek için başvurulacak bir kaynak.
Böyle çalışmalar gazete sayfalarında kalmamalı...
Listede adı geçen kitapların satış grafiğinin yükseleceğine dair umutlarım var. Okurların listede yer alıp raflarında olmayan kitapları edinmeleri gerektiğine inanıyorum.
Listenin hoşuma giden yanı, hazırlayanlar salt listeyle yetinmemiş, üst sıralarda yer alan kitaplar hakkında iyi edebiyatçılara da yazdırmışlar. Seçilen kitabın gerekçesi okurun tatmininde önemli derecede rol oynayacaktır.
Listeden seçkin bir roman kütüphanesi oluşturulabilir. Okurlara yapacakları okumayı kronolojik sıraya göre yaptıkları takdirde daha çok lezzet alacaklarını hatırlatmalıyım.
*
BENİM için her liste esiktir, neden derseniz listede olanlardan çok olmayanlara aklım takılır.
Onların Türk edebiyatı içinde sahip oldukları yeri ‘sınırlı’ listelerle açıklamak mümkün değildir... Belli olayları, belli dönemleri anlatmaları açısından da katkıları olduğu kanısındayım.
Listede Mehmet Seyda, Reşat Enis, Faik Baysal, Muzaffer Buyrukçu, Bekir Yıldız, Tarık Buğra, Peride Celâl, Demir Özlü, Oktay Akbal, Melih Cevdet Anday, Hasan İzzettin Dinamo, Hüseyin Rahmi Gürpınar, Dursun Akçam, Tarık Dursun K., İlhan Tarus, Aras Ören, Güney Dal gibi isimlerin olmayışına üzüldüğümü belirtmeliyim. Önerilerim elbette araştırılarak yapılmış bir liste değil, ilk elden aklıma gelenlerden oluşuyor. Elbette jürinin beğenisine göre hazırlanmış bir liste bu, ancak eksikliğinin önüne geçemiyor.
Hiç kuşkusuz listeleri genellikle popüler eğilimler yönlendirir, çok satanlar da okuru etkileyen öğeler arasındadır. Listenin edebiyatçılar, eleştirmenler tarafından oluşturulmasını düşündüğümüzde, seçici kurul üyelerinin de romana/romancılara geniş bir perspektiften bakmadığı fikri çıkabiliyor.
Elbette herkesin bu liste hakkında söyleyecek sözleri vardır, ancak şunun altını çizmek isterim; Tahsin Yücel’in ‘Yalan’ romanının teknik olarak listenin sonunda yer almasını, sanırım seçiciler kurulundaki kimi isimlerin onun sadece çevirilerini okumasına veya onu bir bilim adamı olarak görmelerine yoruyorum(!).
Okurlardan önce biz seçiciler kurulu üyeleri de kendimizi eleştirmeliyiz. Demek ki bizim de listemizde bazı yazarlar yok...
Tarihsel açıdan baktığımız zaman roman bize ne zaman geldi, ilk romanı kim yazdı, gelişmeler nasıl bir seyir gösterdi. Bu soruların yanıtları hem romanımız üzerine aydınlatıcı sonuçlar verebilir hem de seçilenlerin ardındaki birikimin oranını verir.
*
YENİDEN okumak isteyenler, kitaplık kurmak isteyenler için de dikkat çeken bir liste. Ama her liste gibi eksik. Okurlara bu eksiği kendi raflarında tamamlamalarını salık veririm.
Paylaş