Paylaş
Sarmal başlığı altında Yapı Kredi Koleksiyonları’ndan bir de sergi hazırlanmış.
Sergi ve yeni bina üzerine ayrı bir yazı yazacağım. Çünkü açılışta çok kısa kaldım.
Kurum koleksiyonlarına önem veririm.
Gerek bankalar, gerek holdingler, gerekse resmi kurumların koleksiyonları, zamanın tanınmış seçicilerine yaptırılır.
Bu açıdan baktığınızda, seçilen yapıtlar seçenin kişisel beğenisini yansıtırlar.
Diğer açıdan koleksiyona giren, seçilen yapıtlar da o günün önde gelen isimleridir.
Eğer kurumun başındaki kişi, sanat konusunda bilgiliyse, seçim konusundaki tercihlerini söyler.
Bu koleksiyonlar yalnız sanat tarihinin o dönemini yansıtmaz, çoğu zaman siyasi, toplumsal etkileri de günümüze taşır.
Cumhuriyet sonrası Batı’ya gönderilen ve oradan döndükten sonra Anadolu’nun resmini yapanlar gibi.
Cumhuriyet’in sanata yön verişini görürüz çoğu koleksiyonda.
ŞİMDİ özel müzelerimiz bu koleksiyon anlayışını bilgiyle, uzmanlıkla uyguluyorlar.
Her özel müzenin koleksiyonu var.
Önde gelenleri sıralayalım:
Sakıp Sabancı Müzesi, Pera Müzesi, İstanbul Modern.
Devlet kurumlarının da koleksiyonları var. Bunlar da zaman zaman sergileniyor. Katalogları yayınlanıyor. Ancak devlet resimlerinin seçilmesi her zaman sadece sanat ölçütleriyle yapılmıyor. İktidarın sanat anlayışının, sanatın işlevini belirleyişinin bunda rolü olduğunun çeşitli örneklerini gördük.
Cumhurbaşkanlığı Köşkü’ndeki resimleri de gördüm. Çok önemli ressamların eserleri vardı.
Diğer devlet veya devlet ortaklı bankaların da resim aldığını biliyorum.
Bu bankalar şimdi acaba resim alıyor mu?
Heykel alıyor mu?
Bir görüşümü yeniden tekrarlayacağım.
Her holdingin girişine bir heykel konulmasını öneriyorum. Girişteki bir sanat eseri, insana bir hoş geldin karşılaması gibi geliyor.
Ayrıca devlet veya özel teşebbüs kurumları, herhangi bir ressama, heykeltıraşa eser ısmarlıyor mu?
Ismarladığı sanat eserinin içeriğine karışıyor mu?
Bütün bunların yanıtını merak ediyorum.
İSTANBUL BİENALİ açıldı, çeşitli mekânları gezebilirsiniz.
Contemporary İstanbul da görülmeli.
Paylaş