Paylaş
91 yaşında aramızdan ayrılan Yener, F klavye ile on parmakla, bakmadan bilimsel olarak kullanılması metodunu da bulmuştur. Yardımcısı Seçkin Köse, Yener’in 80’nin üzerinde madalyası olduğunu açıkladı.
Yazım teknolojileri alanında en büyük meslek kuruluşu olan ve Birleşmiş Milletler bünyesinde faaliyet gösteren INTERSTENO’ya 5 Mayıs 1957 tarihinde Türkiye’nin katılmasını sağlamıştır.
İhsan Sıtkı Yener’in bir sözünü anımsatmalı: “Ödülden falan vazgeçtim, devlet Q klavyeyi getirtmesin yeter.”
Ben de, bizim gazetenin yazıişlerindeki arkadaşlar da, F klavyeyi kullanıyoruz.
Bilgisayardaki arkadaşlarımız ise Q klavyeyi tercih ediyorlar.
Daktilo ile yazdığım zamanlar, başlangıç AIER, AZER’di klavyemizin sıralaması. Bizim kabul ettiğimiz resmi klavye F klavye, demek ki diğerleri korsan klavye kullanıyorlar(!).
***
F KLAVYE-Q KLAVYE tartışmalarında rahmetli Yurtsan Atakan, F klavyenin Türkçeye uygunluğu konusunda kanıtlarla desteklenen bilimsel yazılar yazmıştı. Yazısından bir cümleyi aldım: “Kırk yıllık Türkçe F klavyemizin yerine sözde Türkçe Q klavyenin ittirilmesini alkışlayacak kadar küreselleşmiş değilim.”
Klavye yazım üzerine yurtiçinden ve dışından birçok görüşe yer vermiştim. (Merak edenler 24/02/2003 tarihli yazıma bakabilirler.)
Karikatürist Semih Poroy’un ‘F Klavye’si de bu konuda size görsel destek sağlayacaktır.
Q klavyenin gülünç öyküsünü okuduğunuzda, hemen F klavye ile yazmaya başlayacağınızdan kuşkum yok.
Jared Diamond’un Tüfek, Mikrop ve Çelik kitabını dilimize Ülker İnce çevirdi.
Tartışmalara ışık tutan çeviriyi okuyalım:
“Bu kitap, belki de şimdiye kadar okuduğunuz basılı başka bütün belgeler gibi, QWERTY klavyesiyle yazıldı, yani en üst sırada, en soldan itibaren altı harfin adıyla anılan klavyeyle.
Şimdi belki inanmayacaksınız ama bu klavye 1873’te mühendisliğe aykırılık abidesi olarak tasarımlanmıştı. Daktilo kullananları olabildiğince ağır yazmaya zorlamak için olmadık hilelere başvurulmuş, en çok kullanılan harfler klavyenin her sırasına dağıtılmış, (sağ elini kullanan insanları zayıf ellerini kullanmak zorunda bırakacak şekilde) harfler solda toplanmış. Görünüşte verimliliğe aykırı bütün bu özelliklerin gerisinde yatan neden, 1873’teki daktilolarda yan yana iki tuşa art arda basıldığı zaman ikisinin birbirine karışmasıydı, bu yüzden üreticiler daktilo yazanları yavaşlatmak zorundaydı.
Daktilolardaki gelişmeler bu karışma sorununu ortadan kaldırınca 1932’de daha verimli olacak şekilde düzenlenmiş klavyelerle yapılan denemeler yazı yazma hızımızın iki katına çıkacağını ve harcanacak çabanın yüzde 95 azalacağını gösterdi. Ama artık QWERTY klavyeler bütün kaleleri ele geçirmişti.
QWERTY klavyesiyle yazan yüz binlerce daktilocunun, daktilo öğretmeninin, daktilo ve bilgisayar satıcısının, üreticinin kazanılmış hakları, 60 yılı aşkın bir süredir klavyeleri etkili hale getirme yönündeki bütün girişimlerle çatışıyor.”
***
BU yazı her zamanki gibi ama bu kez biraz da hüzünle F klavyeyle yazıldı.
Paylaş