Paylaş
Yurtiçinden ve yurtdışından gelen yazarlar, edebiyatın çeşitli türleri üzerine konuştular, saptamalarda bulundular.
Bu yılın teması ‘Kentler Arası Kültürel Bağlar’dı. Konuyu ilgi çekici buldum, çünkü bu başlık altında benzerlikler ve farklılıklar aynı potada birleştirildi. Herkes hem öğrendi hem öğretti. Katılanlar hakkında kısa bilgileri ve fotoğrafları içeren bir kitap hazırlandı.
Bir kentte devlet ve belediye el ele verdi, ortak çaba gösterdi mi, orada yapılan festivaller, etkinlikler başarılı oluyor.
Ordu Valisi Orhan Düzgün ile Ordu Belediye Başkanı Seyit Torun, kentin kültür alanında yücelmesi, tanınması için çalışıyorlar. Festivali belediye düzenledi.
Bir kentte kültür alanında yapılan festival ve etkinliklerin yaşayabilmesi için orada yaşayanların bunu sahiplenmesi, benimsemesi gerekiyor.
Şimdi Ordu’nun bir Yazarlar Evi var. Evde yazarlar kalabilecek, kitabını yazacak. Belediyenin buraya yazar davet etmesini öneriyorum. Dünyada birçok ülke kentlerine, ülkelerine yazar davet ediyor. İlle de konuk oldukları kenti, ülkeyi yazacak değiller. Ama yazarlarsa, orası için büyük kazanç olur, itici güç niteliği taşır. Kitabında; bu kentte, bu evde yazdım cümlesi bile tanınma için önemli bir adımdır. Hiçbir ülke, hiçbir kentte artık yalnız başına kalamaz, küreselliğin kuralı bunu gerektiriyor.
Johannes Mario Simmel’in bir romanının adını anımsadım, Hiç Kimse Yalnız Başına Bir Ada Değildir, belleğim beni isim konusunda yanıltmıyorsa bu söz de şair Carl Sandburg’tan alınmıştı.
* * *
EL sanatlarının bir kentin tanıtıcı özellikleri arasında yer aldığını tekrarlamak gerekir mi?
Ordu fındığıyla meşhur, Almi İhsan Gürdal’da fındık simgesinde odaklanan, Ordu’yu tanıtan el işlerini gördüm.
Mühendis Kemal Altınel ailesinin yaşadığı eski bir Ordu evini onarmış, ailesinin öyküsünü yansıtan fotoğrafları duvarlara asmış. Her ailenin biyografisi, yaşam serüveni o ülkenin de o kentin de tarihi bir belgesidir.
Neden derseniz, cumhuriyetin ilk kuşağının inançlı çabası onların yaşamının özetidir. O kent nasılmış, öğrencilik yaşamı nasılmış, aileler cumhuriyet ideali çevresinde bu ülke için neler yapmışlar. Hiç kuşkusuz bu ülke de onlar için çok şey yapmış.
Ordu Belediyesi Karadeniz Tiyatrosu yıllardır perdelerini açıyor. Festival sırasında da Haldun Taner’in Eşeğin Gölgesi’ni sahnelediler.
Ordu Kültür ve Sanat Merkezi’nde Özcan Yüksek’in İpek yolu Fotoğrafları Sergisi açıldı, seyreden kendini tarihi bir gezi içinde buluyor.
Güzel de bir katalog çıkarmışlar.
Konuklara rehberlik için gönüllü öğretmenlerin katkısı, orayı bize tanıtmaları, genç öğretmenlerin dünya görüşünü öğrenmek açısından da çok yararlı oldu. Bizi gezdiren genç edebiyat öğretmeni Sezgin Taş gezimizi güzelleştirdi.
* * *
BU festivalin yaşatılmasını diliyorum. İyi başlangıçlar, güzel girişimler her iktidar her yönetimin amacı olmalı. Bu yazı sırasında bana Ayşenur Kolivar’ın Bahçeye Hanımeli CD’si eşlik etti.
Paylaş