Paylaş
Bazı yazarlar var ki sadece edebiyat çerçevesi içinde değerlendirilmez. Romanlarında, denemelerinde ve notlarında başka türlerin de izleri vardır. Kemal Tahir böyle bir yazardır.
Onu okuduğunuzda birçok yargınızı yeniden gözden geçirme gereği duyarsınız. Bildiklerinizin karşıt düşünce karşısında eridiğini fark edebilirsiniz.
Kemal Tahir’i hem okudum hem de yakından tanıdım. Yazısı kadar konuşması da etkileyiciydi.
Muhammed Hüküm’ün ‘Şair-Sosyolog Kemal Tahir’ kitabı, yazarı tanımak, çeşitli yönlerini öğrenmek için okunması gereken bir çalışma. Hüküm’ü de yakından tanıdım, Kemal Tahir’i kendisiyle konuştum.
Kurtuluş Kayalı’nın ‘Sunuş’undan bir bölüm: “Kemal Tahir sosyologları ve tarihçileri sınırlı bir çerçevede, edebiyat içinden değil, tarih ve sosyoloji içinden eleştirir. Türkiye’de sosyolojik ve tarihsel yorumların kısmi değil, bütünsel eleştirisini yapmaktadır.
Aslında kendisini herhangi bir Türk romancısıyla karşılaştırma/kıyaslama gibi bir derdi de yoktur. Çoğu Türk romancısına, çağdaşlarına, kendisinden fazla güncel etki bırakanlara, neredeyse hiç de dolaylı olmayan bir biçimde ‘zabıt kâtibi’ demiştir.
Günde 24 saat siyaset düşünmemiştir. Günde 24 saat siyaset düşünmediğinin en net kanıtı da Türkiye’de değişik siyasetlere yönelik olarak mesafeli duruşudur. Elinizdeki kitapta da isabetle belirtildiği gibi genelde Türkiye’deki siyasal düşüncelere, nereden kaynaklanırsa kaynaklansın, mesafeli ve eleştirel olmuştur.
Meseleye en vurucu yerinden baktığı kısım, ‘Batılılaşma, Anadolu Toplumunun Özgünlüğü ve ATÜT’ başlığını taşımaktadır. Türk toplumunun özgünlüğü üzerinde durması meseleyi temellendirme bakımından önemlidir.
Kemal Tahir’i anlamanın yolu dönemini ve döneminin düşünce adamlarını da anlamaktan geçer.
Bu anlamda Muhammed Hüküm’ün yazdıkları önemli ipuçları sunmaktadır. Yazarın özgünlük, yerlilik ve millilik vurgularını benimseyerek yapması yerindedir...
Netice-i kelam, okumakta olduğunuz bu metin Kemal Tahir ve Türk toplumu konusundaki araştırmalara katkıda bulunacak ve tartışmalara derinlik kazandıracak mahiyettedir.”
Yönetmenlere etkisi...
Önsöz’deyse çalışmanın amacı özetleniyor: “Türk edebiyatı içerisinde edebiyat ve sosyoloji kavramlarının birlikte kullanımının zihnimizde uyandırdığı ilk isim Kemal Tahir.
Çalışmanın son bölümünde edebî metinde biçimsel özelliklerin, özellikle dil ve üslubun sunduğu sosyolojik özelliklerin açığa çıkarılması hedeflendi.
Edebiyatın ve edebî eserin, sanatsal bir yaratma değil aynı zamanda mesajlar içeren, toplumu uyarabilecek, şekillendirebilecek, ona yön verebilecek bir dünya tasarımı da sunabileceği, sosyolojik bir bakış açısının gereği olarak kitabı belirleyen özelliklerden biri oldu.”
Kitaptan bazı bölüm başlıkları:
* Kemal Tahir’in Romanlarında İdeoloji ve İktidar
* Siyasal Otorite ve Türk Toplumunun Yol Ayrımı
* Yeni Dünya Düzeninin Yansımaları ve İttihat ve Terakki
* Bir İlişkiler Yumağı Olarak Köy ve Köylülük
Kemal Tahir’in edebiyattaki yerini, düşünce dünyasındaki konumunu bu kitapta bulacaksınız. Her eserinin değişik açılardan tartışıldığını belki yeni okurlar hatırlamazlar, onların bu kitapla eksiklerini gidereceklerinden kuşkum yok. ‘Yorgun Savaşçı’ olayı yıllarca tartışıldı, onun Metin Erksan, Halit Refiğ gibi yönetmenleri de nasıl etkilediğini incelemenizi salık veririm.
Şair-Sosyolog Kemal Tahir
Muhammed Hüküm
İthaki Yayınları
Paylaş