Paylaş
Tek tek yapıtlarını gördüğünüz birçok sanatçıyı aynı mekânda izlemek, bir türün gelişimi açısından da sizi bilgilendirir. Özellikle yoğunlaşılan dönem üzerine de önemli fikirler verir. İzmir’de Folkart Galerisi’ne açılan Türk Resminin Köşe Taşları bu özelliğiyle öne çıkıyor.
Ayrıntılı biçimde hazırlanmış kataloğun başında eleştirmen Evrim Altuğ, Kaya Özsezgin’i anarak kaleme aldığı “Burası Türkiye tuvalleri, şimdi renkleri veriyoruz...” başlıklı yazısını şöyle noktalıyor:
“Teşhiri bahar aylarına rastlayan, Türkiye’nin dört bir yanından toplanmış bu ‘görsel buket’in, temsil ettiği zaman ve isimler üzerinden, donuk ve ansiklopedik bir ‘anma’dan ziyade, bu birikimden beslenen ödünsüz, yenilikçi taze geleceği kutlamaya vesile olacağından kuşkumuz yok.”
Aramızdan ayrılan sanatçıların yapıtlarından oluşan sergide Şeker Ahmet Paşa’dan başlayıp Zekâi Ormancı ile sona eren toplam 138 yapıt göreceksiniz.
Söze karma sergilerin önemini vurgulayarak girmem zaten bu isimlerden dolayı. Türk resminden geniş bir zaman dilimine yayılan önemli bir kesiti bir arada görüyorsunuz. Böyle karma sergilerin eğitici yanı burada saklı. Bizim gibi düzenli sergi ziyaretçisinin yetişmediği bir ülkede, görsel estetik konusunda büyük bir hizmeti üstleniyor. Böyle sergilerden sonra ziyaretçiler, geçmişin ustalarının eserlerini öğrendikten sonra bugünün eserlerine daha bilerek bakabilecektir.
Resimler, yalnızca resim tarihimizin örnekleri olarak yorumlanmamalı.
Resimlerini yaptıkları doğa ve başka örnekler de konu seçimi üzerine ziyaretçiye bilgi verir. Hiç kuşkusuz, onların yer aldığı akımlar üzerine de bilgi sahibi olurlar.
GEREK resim tarihi gerek edebiyat tarihi bir bütün içinde değerini bulur ve tek tek kişiler akımlar da bu bütün içinde doğru yorumlanacak bir malzemeyi sunarlar.
Sanat, edebiyat tarihi yalnız ünlü adların toplamı değildir.
Bazı adlar vardır ki, sanat tarihi içinde yenilik ve öncülük niteliğini taşımışlar, ama bugün unutulmuşlardır. O silsile içinde zincirin önemli halkalarındandırlar.
Karma sergiler size bu bütünlüğü sağlar.
Resim meraklıları, Türk sanat tarihini bilenler dışında genç kuşak bazı adların yapıtlarını ilk kez Türk Resminin Köşe Taşları sergisinde görecek kanısındayım. Onlara tavsiyem, sergide görüp beğenecekleri ustaların peşine düşmeleri.
Bazı adları yazıma alırsam küçük bir anımsatma yapmış olurum:
Süleyman Seyyid, Hasan Rıza’nın eserlerini, kendi de ressam olan, ressamlara da destek olan Halife II. Abdülmecid’in ‘Ağaçlar Arasından’ tablosunu görün. Osman Asaf’ın bugün çoğu yıkılan ‘Konaklar’ına dikkatle bakın. Ömer Adil’in ‘Cumbalı Evler’i de göremediğiniz bir yapıyı sunuyor. Biyografisinin ayrıntısı bilinmeyen, ölüm tarihi de belli olmayan Ahmet Bedri’nin ‘Havuz Kenarındaki Havuzlu Kulübe’si primitiflerden usta bir örnek. Mehmet Ali Laga’dan ‘Adalar’a bakın. Ayetullah Sümer’in belleklerimizde yer eden ‘Atatürk’ünü görün. Selim Turan, Sabri Berkel, Hasan Kavruk, Neşet Günal, Mübin Orhon, Nedim Günsür, Fikret Otyam, Orhan Peker, Ömer Uluç, Erol Akyavaş sergide karşınıza çıkacak isimler...
TÜRK resim tarihinin önemli eserlerini Türk Resminin Köşe Taşları sergisinde göreceksiniz. Sergi 28 Mayıs’a kadar devam ediyor...
Paylaş