DALE CARNEGIE’nin kitaplarının ilk yayınlandığı yılları tam anımsayamıyorum; ilk gençlik dönemimdi, onun sarı renkli kapak üstündeki gözlüklü fotoğrafı kalmış belleğimde.
Başarılı olmak için sihirli -belki de uygulanabilir- formüller öneren, başkalarının deneyimlerinden ders çıkarmamızı sağlayan, insana anlık başarı duygusu aşılayan, ‘ben de bunu yapabilirim’ dedirten, her sayfasından iyimserlik akan yazılar.
Amerikan yaşamının pratik ve pragmatik (uygulamacı) yanından üretilmiş düşüncelerdi.
Şimdi, yeniden iki kitabını en çok satanlar listesinde görünce hem şaşırdım hem şaşırmadım.
Şaşırdım; bunca yıl sonra aynı felsefenin hálá geçerlikte olması, insanları etkilemesi.
Şaşırmadım; insanların bugünün yerleşik deyimiyle motivasyona duydukları ihtiyacın her zaman geçerliğini koruması.
Yeniden çok satanlar listesindeki iki kitap:
İşten ve Yaşamdan Zevk Almanın Yolları - Dale Carnegie, Dost Kazanma ve İnsanları Etkileme Sanatı - Dale Carnegie. (İkisini de Epsilon Yayınevi yayımladı.)
İnsanoğlundaki çelişkiyi çoğu zaman anlamamışımdır. Nasihat dinlemekten hoşlanmazlar; ama nasihat vermekten kendilerini alıkoyamazlar.
Dale Carnegie’nin kitaplarının okunurluğu, insanın başarı için uzun zaman emek vermek yerine, kitaplara gömülmeden, bedel ödemeden başarıyı elde edebileceği duygusunu aşılaması.
İki kitabı ben de yeniden okudum, gerçekten iyimserlik öylesine hákim ki, en kötü gününüzde bile pencereden göğe baktığınızda göreceğiniz tek renk pembedir.
BUGÜN bayramın son günü. Tatilden sonra işe dönüşlerde iki duygu bir arada yaşanır; tatile doyamadan işe dönmek, her şeye rağmen işi özlemek.
Boşuna yazmadım bu iki kitabı. İşe dönme duygunuzu artırmak isteyenler için, İşten ve Yaşamdan Zevk Almanın Yolları kitabı yararlı olabilir. Bizim gibi günlük yazı yazanların acaba böyle bir kitap okumaları gerekir mi? Belki de en çok biz okumalıyız.
İnsanların şimdi ağır psikoloji kitapları okuyarak kendilerini tanımaları pek mümkün değil. Her şeyin özetlendiği, herkesin her şeyi bir çırpıda öğrenmek istediği bir çağda bunu kimseye tavsiye edemem.
İşte Carnegie, her şeyi basite indirgeyerek, bazı öğütlerde bulunuyor. Ama bunlardan birine ben de katılıyorum, ‘Kendiniz olun’ uyarısına.
‘Kendiniz olmak’ üzerine, özellikle genç kuşaklar için epeyce örnek var, üne, başarıya giden yolun, taklitten değil, kendini tanımaktan geçtiğini gösteriyor.
Emerson ne demiş: ‘Herkes bir gün imrenmenin kendini aşağılamak, taklidin intihar olduğunu anlar.’
Yorulmadan çalışmak nasıl mümkün olabilir? Bugün bunu okursanız, işinize yeni bir yöntemle dönmüş olabilirsiniz.
İşten zevk almak için neler yapmalı? Ben formüllerden çok, başka duygularla bu özelliğin kazanılacağını düşünüyorum.
* * *
BU TÜR çok satan kitapların sırrı herkesi bir duygudan, bir deneyimden yakalamalarıdır.
Ancak bu kadar çok kişinin ortak bir noktada buluşması, bana göre kişiliklerin standartlaşmasına neden oluyor.