Paylaş
ıllar önce belleğimde kalmış: “Şairin kitâbı nazmında kokar ciğer kebabı”. Doğru mu yazdım, vezne uyar mı, hiç araştırmadım. Ama sanatçıyla yemeği bir araya getiren esprili sözlerden olduğuna inanırım. Yemek meselesine önem verir, yemek bahsi geçtiğinde dikkat kesilirim. Gülfam Göknar’ın ‘Müzik ve Yemek’ kitabını okumaya başladığımda aramızdan ayrılan, anılarımızda yaşayan iki dostumu anımsadım. Biri yemeğin filozofu Tuğrul Şavkay, diğeri de iyi gazeteci Çetin Özbayrak.
Şavkay’ın ev davetleri bir şölene dönüşürdü, toplu yemeklerde de Çetin Özbayrak’ın yemek tarifleri, daha yemeden ağzımızı sulandırırdı.
* * *
Bir mutfak tutkunu ve piyanist olan Göknar, ‘Önsöz’ünde yemek ve müzik arasındaki bağlantıyı öne çıkarıyor: “Yemek ve müziğin ayrılmaz ikili olduklarını, büyük medeniyetlerin kültür mirası resim, fresk, mozaik ve minyatürlerde sık sık görmekteyiz. Müzisyenler ve rakkaseler eşliğindeki sofraların tasvir edilmiş olduğu bu sanat eserleri, damak ve müzik zevkinin tarih boyunca süren birlikteliğini gözler önüne sermektedir.”
Kitap, Yeni Tango’nun yaratıcısı Astor Piazzolla’dan bir alıntıyla başlıyor: “Büyük müzisyenler iyi şarabın keyfine nasıl varılacağını ve güzel bir yemeğin tadının nasıl çıkarılacağını bilirler.”
KİTAPTA HANGİ BESTECİLER VAR?
Gioacchino Rossini, Giuseppe Verdi, Giacomo Puccini, Maria Callas, Gaetano Donizetti, Bellini, Nela & Arthur Rubinstein, Wolfgang Amadeus Mozart, Clara Wieck Schumann, Johannes Brahms, Hildegard von Bingen, Ludwig van Beethoven, Nicolo Paganini, P.İ.Çaykovski, Frederic Chopin, Franz Liszt.
Bakınız Rossini neden ağlamış:
“Ömrüm boyunca üç kez ağladım; ilk operam beğenilmeyip ıslıklandığında, Paganini’yi ilk kez dinlediğimde ve bir sandal gezisi sırasında elimdeki trüf mantarıyla doldurulmuş hindi suya düşünce.”
Bu büyük trajediyi okuduktan sonra (!) Rossini usulü makarna’yı ve Verdi’nin sevdiği Şampanyalı Trabzon Hurması tatlısını kitap yardımıyla kendiniz de yapabilirsiniz.
Efsane soprano Maria Callas’ın sözüne bütün yüreğimle katılırım: “Güzel yemek pişirmek yaratmaktır. Mutfağı seven kişi aynı zamanda bir kâşiftir.”
* * *
Ünlü piyanist Arthur Rubinstein’ın eşi Nela, lokantada yediği bir yemeği eve geldiğinde yapabilirmiş. Sonunda bir yemek kitabı bile yazmış.
Bakın biri onun için ne demiş: “Nela’nın yemek kitabı, yaratıcılık, sihirbazlık, hayal gücü, sürpriz ve nefaset doludur ve birebir kendisinin eşsiz, pırıltısını yansıtır.”
İkinci bölüm: Benim Yemeklerim adını taşıyor.
Göknar’ın gerek müzisyenlerin gerek kendi yemek tariflerinin arasında, yemek üzerine ünlülerin yemek üzerine söyledikleri sözler yer alıyor.
Eğlenceli ve yeni lezzetler sunan bir kitap.
Paylaş