Kurum, Uluslararası İstanbul Müzik Festivali’nde, Alban Berg Kuarteti’nin sponsorluğunu üstlenmişti, ben de bir yazı yazdım.
Ertesi günü teşekküre geldi yetkililer. Takdir duygusu kimi mutlu etmez ki...
Sanata, kültüre yatırım yapan herkesi bu sütuna alıyorum. Ekonomi grafiği yanı sıra sanat grafiğinin de yükselişini düşünmeleri, çağdaş kurum anlayışının bir göstergesi.
Artık sanayi gücü, ticari sağlamlık modern bir kuruluş için yeterli değil. Kurum adının, sanat, düşünce, kültür alanında da başarılı olma koşulu geçerli.
* * *
MOZART için ben de konuşacağım yarın akşam. Açık oturum arkadaşlarım, Evin İlyasoğlu, Adnan Çoker, Kemal İnan, Mete Sakpınar.
Geçen haftayı, onun üzerine yazılmış kitaplara bakarak, operalarını dinleyerek geçirdim.
Baharın mutluluk getirdiğini o hatırlattı bana.
Aya İrini’nin bahçesindeki kuşların sesine, onun obuası, flütü eşlik edecek, kimi yerde kuşlar kimi yerde aletler seslendirecek tanrısal bestelerini.
Mozart’ı ne zaman dinlesem birden kendimi bir salonda, evimde değil de bir ibadethanede gibi hissederim.
Kutsalla insanoğlunun ölümlülüğünün buluştuğu yerden doğuyor onun yaşama sevinci.
Mozart’ın dehasını, eserlerinde iz sürerek, bir yolculuğa çıkarım. Kaç kez dinlediğimi anımsamadığım Don Giovanni her zaman beni yolumdan alıkoyar. Benim için en kıskanç operasıdır.
Leporello’nun Madamina, il catalogo e questo diye başlayan, efendisi Don Giovanni’nin her ülkede sayısız áşığı olduğunu anlattığı aryası benim için çapkınlıkların en güzel abartılışıdır.
En büyük dehanın mezarı bilinmiyor.
Ne önemi var? Abdülhak Hámid’in Fatih şiirinden bir dizeyi anmanın yeri:
Şayestedir denilse álem senin mezarın.
Hayatımın içindeki müziği en çok onda buldum.
Saat 18.00’de bizim açık oturumumuzu dinleyenler, konseri ücret ödemeden dinleyebilecekler.
Her külfetin bir nimeti vardır. Bize tahammülün de ödülü.
* * *
SİHİRLİ FLÜT’ün ünlü kuşçusu Papageno flütçüğüyle sizi müziğe çağırıyor.
Güzel bir bahar günü, Aya İrini’de Mozart dinlemek.