İstanbul’da müzikli günler başladı

İSTANBUL MÜZİK FESTİVALİ, pazar akşamı Lütfi Kırdar Uluslararası Kongre ve Sergi Sarayı’ndaki ödül töreni ve konserle başladı.
İstanbul Kültür Sanat Vakfı (İKSV), 43 yıldır yaz aylarında bize kaliteli klasik müziğin solistlerini, topluluklarını dinletiyor.
Her yıl ödüller de veriyor.
Açılış konuşmasını İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı yaptı ve sponsorlara ödüllerini verdi.
Bu yıl Onur Ödülü piyanist, müzikolog, hoca Filiz Ali’ye sunuldu.
Filiz Ali, eleştirileriyle, müzik hocalığı ile, piyanistliği ile çoksesli müziğin yaygınlaşması için yoğun emek veren adlardan biri, bir Cumhuriyet kadını.
Konserden önce ödül konuşmasında müziğe olan bağlılığını, tutkusunu dile getirdi. Annesi ve babasına teşekkür etti.
Filiz Ali’nin Ayvalık’ta açtığı Ayvalık Uluslararası Müzik Akademisi (AIMA), uluslararası bir marka oldu.
Bu okulda her yıl haziran ayında başlayıp eylül sonuna kadar süren öğretim sürecinde Türkiye’nin ve dünyanın en önemli müzikçileri masterclass yapıyorlar.
Serhan Bali’nin sorularını yanıtlarken bakın ne diyor Filiz Ali:
“Demokles’in kılıcına rağmen çalgımızı çalmaya, dans etmeye, oynamaya devam edeceğiz.”
Radyo programlarıyla da birçok kişiye Batı müziğini öğretti, sevdirdi Filiz Ali.
Hak edilmiş bir ödülün töreninde bulunmanın zevkini yaşadım.
Her festivalin özgün bir bestenin icrasını sağlaması yönünde epeyce yazdığım için, sipariş besteleri heyecanla bekliyorum.

* * *

Açılış konserini Sascha Goetzel yönetimindeki Borusan İstanbul Filarmoni Orkestrası gerçekleştirdi.
Bu yıl İKSV, iki besteciye beste siparişi verdi.
Birincisi Çanakkale Zaferi’nin 100. yılı nedeniyle Çanakkale üzerineydi.
Hasan Niyazi Tura’nın ‘Şehidin Türküsü’ bestesi seslendirildi.
Bestenin tam adı şöyleydi:
“Çanakkale Gazisi Mustafa Niyazi Tura’nın (1891-1947) Türküsü Üzerine Senfonik Şiir”.
100. yılda kitapların yanı sıra bir bestenin de olması bence büyük bir eksikliği giderdi.
Hasan Niyazi Tura (1982) daha önce de Aytaç Yalman’ın derlediği Şehitler Oratoryosu’nu besteledi.
Solist tenor Serkan Bodur (1979), İstanbul Devlet Opera ve Balesi repertuvarındaki bütün eserlerde başarılı rolleriyle tanınıyor.
Orkestra, piyanist Can Çakmur’un çaldığı Şostakoviç’in piyano konçertosuna eşlik etti.
Son eser de Modest Mussorgsky’nin Bir Sergiden Tablolar bestesi idi.
Serhan Yedig’in piyanistle yaptığı konuşmadan giriş bölümünü okuyalım:
“İstanbul Müzik Festivali’ni ilk kez bu yıl konservatuvar öğrencisi ya da mezunu olmayan bir solist açıyor. Can Çakmur 18 yaşında. Müzik eğitimini 14 yıldır sürdürüyor.”
Söyleşide seçtiği eser hakkında da yorumu bulunuyor.

* * *

İSTANBUL bir ay klasik müziğin başkenti olma özelliğini taşıyor.