Ä°çerden bakarak çizmek

GARRY WILLS’in On David Levine (1926-2009) yazısını* okurken, çizerlerin çalışması üzerine bazı sorular aklıma geldi.

Haberin Devamı

Levine, altmış tane Nixon portresi çizmiş. Daha sonra da bunu The Nixoniad başlığı altında kitaplaştırmış.

Bizdeki portre çizimlerini düşündüğümde, Levine’daki farklılık neydi?

Nixon portresini bir kere çizip, aynı çizimin de defalarca kullanılmasına müsaade etmiyor.

Nixon’ın yaşamındaki kararlarını, aksaklıklarını, yanlışlarını her yeni portreye tek tek yansıtıyor. Kısacası her portre farklı ve her portre güncel bir olayı yansıtıyor.

Acaba araştırmacı gazetecilik sözüne, araştırmacı çizerlik de eklenebilir mi?

Ben bizim gazetelerde de, dergilerde de bu tür günceli izlemenin, aynı kişinin farklı portrelerini doğuracağı kanısındayım.

Nixon’ı bir köpek olarak çizmiş, sonra da Vietnam Savaşı’nın gölgesindeki portresini, John Wayne’ın yüz ifadesinde, onun oynadığı bütün rollerin, savaşçı kimliğinin izleri varmış, fanatik bir katil görüntüsü diyebilirmişsiniz. Zaten Wills’e göre, portrelerindeki şeytani hava da belirgin özelliği imiş.

Çeşitleme olarak nitelendirilebilir mi?

Aynı kiÅŸiyi bu adar deÄŸiÅŸik çizmek bence bir ustalığın ispatı.Â

* * *

GAZETELERDE, dergilerde çizerlerin varlığı yok denecek kadar az, hepsi de fotoğrafı tercih ediyor. İllüstrasyonlar da varsa bile çok az.

Portreler de bu anlayış doğrultusunda çizilse, çok değişik çalışmalar görebiliriz.

Sözgelimi siyasetçileri ya da başka alanın insanlarını da o günkü halleriyle çizmek bana çok ilgi çekici geliyor.

Bir insanın değişik olaylarda, değişik ruh hallerindeki yüz ifadesinin çizilmesi, bizim için renkli bir farklılık olacaktır.

Yalnız çizer için mi? Fotoğraf için de bu geçerli değil mi?

Onun dünyasını tanımadan, sadece bir obje olarak yaklaşmak, çizer için de fotoğrafçı için de geçerli değil.

Portre ustalarının çektiklerine bakın, içlerindeki trajediyi, siretlerini o karede görebilirsiniz.

Ara Güler’in insanları da, sanatçı portreleri de içini bilerek, içeriden bakarak çekmenin örnekleridir.

Levine’a dönersek, çizer olarak dünyayı, o adamın hallerini izliyor. Bir sanatçıyı, edebiyatçıyı, siyasetçiyi veya gündemdeki birisini çizerken, onun simge yanını
bilerek çiziyor. İçeriden bakarak çizgiye aktarıyor!

* * *

BEN bu tür çizerlerin, portrelerini yaptıkları kişilerin yaşamını izleyerek değişik hallerini yansıtmalarını bekliyorum.

Haberin Devamı

(*) On David Levine (1926-2009), Garry Wills, The New York Review of Books, February 11, 2010, s.4. 

Yazarın Tüm Yazıları