Doğan Hızlan: Hüseyin Rahmi sanki bugünü anlatmıştı

Doğan HIZLAN
Haberin Devamı

Rahmetli gazeteci dostum Semih Yazıcıoğlu'dan bir söz öğrenmiştim:

‘‘İki fiskos bir orduyu yıkar.’’

Dün gece televizyonda spiker yeni deprem söylentisini yalanlarken Hüseyin Rahmi Gürpınar'ın 'Kuyuruklu Yıldız Altında İzdivaç' romanını anımsadım.

Ünlü yazarın 1912 yılında yazdığı bu roman; Halley Kuyruklu Yıldızı'nın dünyaya çarparak hayatı altüst edeceği haberi üzerine kaleme alınmıştı.

Deprem söylentileri de; meçhul bir kaynaktan çıkıyor, hepimizin hayatını sardıktan sonra tedirgin anlar geliyor ve hep birlikte sokaklara fırlıyoruz.

Kimden, nereden çıktığı belli olmayan tedirginlik molekülleri.

Bir iki yazımda sözünü ettiğim Lady Gregory'nin 'Kulaktan Kulağa' oyunu, bir fiskosla koca köyün nasıl bir savaş alanına döndüğünü anlatır.

İşte deprem söylentileri son günlerde bizi bu hale getirdi.

En masum bir tahmin bile, diken üstünde yaşayan bizleri, hele deprem bölgesindekileri sokağa dökmeye yetiyor.

Doğa olayları karşısında insanların tahmin yürütme alışkanlıkları yaygın bir hastalıktır, çoğu kimse gördüğü sanrıyı (halüsinasyon) sahi zanneder, başkalarını da inandırır.

Böyle dönemlerde sahte káhinler, çok bilenler, kafa karıştıranlar artar. Bakıyorum da, çevrdemdeki herkes birer deprem bilgini.

* * *

KUYRUKLU Yıldız Altında İzdivaç'tan bugünkü durumumuzu özetleyen bir bölümü birlikte okumayı öneriyorum:

‘‘Korkma hepsi yalan. Müneccim uydurması. Ne çarpacağı var, ne bir şey. Külli müneccimün hezzár (bütün müneccimler saçmalar), bütün müneccimler yalancıdır. Hacıbabam daima öyle söylemez mi? Geçenlerde de öyle dediler. Gökten ateş yağacak dediler. Bilmem daha ne haltlar ettiler. Hiçbirinin aslı çıktı mı? Hay söyleyenlerin kemikleri çarpılsın inşallah. O geçen ki kuyruklu için, bir ucu yerde, bir ucu gökte dediler. Atiye Hanım'ın evinden gözüküyormuş. Bir gece akşam yemeğinden sonra oraya gittik. Şöyle Cerrahpaşa Camii'nin yanına doğru havada iri, sorguç gibi bir şey gördük. İşte o imiş. Bu kadar lakırdı meğerse onun içinmiş.’’

Romanın baş kahramanı İrfan Galip, hiçbir şeyi beğenmeyen, bir çok konuyu yüzeysel bilen, kendini aydın gösteren bir kişidir.

Elbette böyle birinin Halley Kuyruklu Yıldızı üzerine bilgi sahibi olması da olağandır.

Bence son günlerde televizyonlardaki tartışmalar, aile meclislerinde ileriye sürülen varsayımlar, iş yerlerinde herkesin birbirine aktardığı depremsel bilgiler, insanı, bir kábusun akıl dışı kör kuyusuna çekiyor.

* * *

BEN sadece Kandilli Rasathanesi'nin verdiği resmi, bilimsel bilgilere itibar ediyorum.

Dikkatli olalım, aramızda İrfan Galip'ler dolaşıyor.



Yazarın Tüm Yazıları