Paylaş
Sanırım bu soruyu kendi kendimize sorduğumuz anlar olmuştur. Hele aşk kırgınlıklarını yaşadıktan sonra, karamsar bir ruh hali içinde, çoğumuz olmadığına kanaat getiririz.
Ben biraz daha iyimser ve kaypak düşünüyorum. Eğer insanda âşık olma duygusu varsa, terk edildikten sonra da yeni aşklara doğru yelken açar.
Fuzuli ne demişti: “Aşk imiş her ne var âlemde.”
Herkes âşık olabilir mi? Ben, herkeste bu yeteneğin olmadığı kanısındayım.
Yunus Emre’nin aşka dair söylediğini sık sık tekrarlarım: “Nice bir Ferhad oldu aşktan haber duyanımız.”
Mehmet Y. Yılmaz’ın aşk, kadın, bağlılık konusundaki yazıları, düşünülmüş, hissedilmiş yazılar. Bu konuda önemli yazarların, düşünürlerin söyledikleriyle düşüncelerini destekliyor.
Kitabın güzel yanı mı yoksa tehlikeli yanı mı desem, insanın aşksız yaşayamayacağını öylesine güzel örneklerle kanıtlıyor ki, bizi aşka salıyor.
Aşk olunca terk edilmeler, ihanetler olmaz mı? Aşkın ayrılmaz özelliği.
Bu zamana kadar birçok ‘aşk şiirleri antolojisi’ yayımlanmıştır.
Cemal Süreya bunun iyi örneklerinden birini vermiştir.
O kitaplar, ivazsız, garazsız aşka düşmenin ürünleriydi. Mehmet Y. Yılmaz’ın yazdıkları farklı, sadece aşk yaparak, âşık olarak geçiştiremeyiz hayatımızı, bizi saran düşünceler bırakmaz beynimizi. Bunun altını çiziyor...
Aşkın dengesi olur mu? Olmaz, o zaman aşk denilen kavram yapay bir duyguya dönüşür.
Mehmet Y. Yılmaz, kitabında seyrettiği bir filmden hareketle aşk üzerine çeşitlemeler de yapıyor; Türk müziğinin benim de sevdiğim parçalarını da anıyor, hangi icradan dinleyeceğimiz tavsiyesini de unutmuyor.
Aşk denince sadakat söz konusu olmaz mı?
“Etrafınıza bir bakın. Kaç kişi ‘mecburen sadık’, kaç kişi ‘isteyerek sadık” diye soruyor.
Yalnızlık, çağımızın tartışılan kavramlarından biri, aşağıdaki bölüm hepimiz için önemli:
“California Üniversitesi (UCLA) 20 sorudan oluşan bir ‘yalnızlık ölçer’ geliştirmiş. 2010 yılı araştırmasına göre 45 yaş üstü yetişkinlerin yüzde 35’i ‘kronik’ yalnızlık çekiyor. Bunların yüzde 20’si bu duruma son on yılda düşmüş. Amerika nüfusunun yüzde 20’si ki, 60 milyon kişiye karşılık geliyor, ‘yalnızlık nedeniyle mutsuz’ olduğunu söylüyor.”
Mehmet Y. Yılmaz, ‘Aşktan Sonra Hayat Var mı?’ adlı kitabında farklı zamanlarda kaleme aldığı aşk üzerine yazılarıyla, aşkı ve aşka dahil her şeyi irdelerken, aşktan söz ettiğimizde yanından geçtiğimiz her konuyu da parantez içine alıyor. Aşktan sonra hayat var mı sorusunun cevabı size kalmış, ancak aşkın sayesinde yaşadığımız hayatın bütün zenginliği bu kitapta.
Paylaş