Haritalardan Boğaz'ı öğrenmek

HARİTALAR üzerinden bir kentin, denizlerin tarihini öğrenmenin ayrı bir zevki olduğunu bilirim.

Haberin Devamı

Bazı arkadaşlarım harita meraklısıdır, haritanın dilinden anlarlar ve onu yazıya da dökerler.

Elbet haritaların yapıldığı tarihler de onların hikâyesini farklı okumamızı sağlarlar. Hem birer tarihi belgedirler, hem bir arzu nesnesidir, o dönemin insanının dünyasının tezahürüdür.

İzmir Arkas Sanat Merkezi’nde açılan Üç Denizin Arasında - Osmanlı ve Fransız Boğaz Haritaları’na giderseniz, Boğazlar’a, tarihine dair çok şey öğrenirsiniz.

Bazı sergiler var ki uzmanlar kadar meraklısı için de ilgi odağı olurlar.

Bu sergideki haritaları bir daha görmek, incelemek mümkün değil, o açıdan uzmanlarının görmelerini salık veririm.

Lucien Arkas, Önsöz’de haritaların işlevine değiniyor: “Haritalar bir bölgenin topografyası, iklimi, yeraltı kaynakları, hatta ekonomisi hakkında bilgi veren çok önemli belgelerdir. Başlarda yalnız savaşlar sayesinde var olan haritacılık, daha sonraları bilimsel ve siyasi konularda önemli başvuru kaynakları haline gelmiştir.”

Jean-François Perouse’un belirttiği gibi, bu haritalarda çizilen yerler efsaneler beşiği, mitolojinin geçtiği yerlerdir. Boğaz’ın mitolojik oluşum hikâyesini okuduğunuzda kimi haritaların nasıl bir hareket noktasıyla çizildiğini görürsünüz. Aslında haritalara bakarken, bir geziye çıkarsınız, yazarın, “Deniz seferi misali bir sergi” saptaması da bu açıdan doğrudur.

Farklı zamanların haritalarıyla Boğaz’ı tarihiyle birlikte gezeceksiniz.

Fransız/Osmanlı Haritaları bilimsel bir işbirliğini simgelerken, bakış açılarının farkını da yansıtıyor.

Haritaların elbette birçok yapılma nedeni var, örneğin yabancıların Boğaz’ı keşif çalışmalarının haritalanması, hiç kuşkusuz hem bilimsel hem de siyasal amacı içinde gizlemektedir.

SERGİDE Feza Günergun ve Kaan Üçsu’nun 19. Yüzyıl Osmanlı Askeri Kurumlarında Boğazların Haritalanması: İstanbul Üniversitesi Koleksiyonları Üzerinden Toplu Bir Bakış yazısı koleksiyonları gün ışığına çıkararak bizim öğrenmemizi sağladıklarından ayrı bir önem taşıyor.

Katalogdaki bazı yazılar, dünün tarihini anlamak için bilimsel bir işlev taşıyor, o günün siyasal olaylarını da yerleştirmekte bize yardımcı oluyor.

A.M. Celâl Şengör’ün İstanbul’un Tarihi Jeolojik Haritaları yazısı bu açıdan bir ayrılık taşıyor.

Bugün Batı ile ilişkilerimizde arayışlar içindeyken, size fantezi gibi gelmesin bu haritalardan bakmayı anımsatacağım. Haritalar gerçekleri çizer.

Harita Atölyeleri nedir, burada ne yapılır, nasıl çalışılır?

Hoş bir bölüm: Üçsu ve Günergun’un yazdığı, “Harita Tersimi Atlası Işığında Osmanlı Askeri Okul Öğrencilerinin Harita Derslerine Tanıklık” yazısını mutlaka okumalısınız.

Katalogda Sergiden Seçme Haritalar bölümüne de bakın, haritaları da inceleyin.

BU sergi keşif duygusu veriyor ziyaretçisine, Boğaz’da bir pazar kayığına binip gezdim. Arkas Sanat Merkezi’ndeki ‘Üç Denizin Arasında - Osmanlı ve
Fransız Boğaz Haritaları’ sergisi 31 Temmuz’a kadar devam ediyor. İzmirliler, İzmir’e yakın bölgedekiler ve İzmir’den geçenler... Mutlaka görmelisiniz bu sergiyi.

Yazarın Tüm Yazıları