Paylaş
Düşünmek bazen bilinçli, bazen de bilinçsiz yaptığımız bir eylemdir. Elbette bunun için de bizi besleyen kaynaklar vardır. Bu, edebiyattan başlayıp felsefenin içine de yol alır.
Bu eylemde bize yardımcı olan kitaplar vardır, yazar sizin adınıza değişik alanlarda dolaşır; size bir buket sunar.
Bazı temel kavramlar üzerine düşündüğümüzde ihtiyacımız olan bu bilgiler, Ünal Ersözlü’nün ‘Yeryüzü Misafiri’nde var.Karakarga Yayınları
Kitabın başındaki dize, kitabın içeriği konusunda size fikir veriyor: Şeyh Galib’in “Hoşça bak zatına, kim zübde-i âlemsin sen” sözü...
Hepimiz ‘yeryüzü misafiri’ olduğumuza göre, aslında önce kendimizi tanımalıyız.
Böyle bir konuya girişince Montaigne hemen aklınıza düşer. Çevirmeni Sabahattin Eyüboğlu da unutulmaz.
İnsanın yaşamı teslimiyetle isyan arasında gidip gelmek... Nietzsche’nin sözünü bize hatırlatır: “İnsan kaderini sevmeli.”
‘Misafirlik’ aynı zamanda bir denge üzerine de kurulmalı.
Çünkü hep dış zenginliğe önem verirseniz iç zenginliğiniz gittikçe azalır.
Okuduklarımız, birikimimiz bir istife de muhtaç. Dağınık bilgi erir, gider.
Andığı yazarlar, şairler, düşünürler daha mutlu bir yaşamın anahtarını verirler.
Son yılların moda söylemiyle ‘carpe diem’ yani ‘anı yaşa’ felsefesi günümüzde çok insanın kendine örnek almaya çalıştığı yaklaşım. Gelecek için kaygı duymak yerine, yaşanan zamanın kıymetini bilmeli.
Her insanın deneyimi, yaşam yollarında yazılmış yeni bir sayfadır. Ciddiyet de hayatın içinde, mizah da. Kitabın o sayfalarında Nasreddin Hoca da var, Nurullah Ataç da Bernard Shaw da.
Okurken öğreneceksiniz ve eğleneceksiniz de.
Yaşamınızı daha iyi yapabilirsiniz.
DAVA’NIN TAM METNİTurkuvaz Yayınları
İyi bir edebiyat okuru Franz Kafka’nın ‘Dava’sını mutlaka okumuştur. Böyle kitaplar çeşitli dönemlerde yeniden okunur. Ama bu baskıyı tanıtmamın ayrı bir özelliği var. “Ne olduğunu bilmediği bir suçtan hüküm giyen Josef K.’nın bürokrasiyle mücadelesini anlatan ‘Dava’, bugüne dek yazarın arkadaşı Max Brod’un öngördüğü sıralamayla yayımlanmıştı. Yakın zaman önce arşivlerde bulunan bazı elyazmaları yeni bir sıralamayı gerekli kıldı. Metin, eski sıralamada göz ardı edilen parçaların asıl yerlerine kavuşmasıyla oluşturulmuş ve bu anlamda Türkçede bir ilk.
Paylaş