Gülten Dayıoğlu şimdi yetmiş iki kitabın öyküsünü yazıyor

Üç kuşağın kitaplarını okuduğu Dayıoğlu, 45 yıldır yazıyor, okullara gidiyor, konuşmalar yapıyor, çocuk okurlarıyla sık sık çeşitli ortamlarda buluşuyor, çocuk ve genç okurlarının ne düşündüğünü öğreniyor.

İlk yapıtından beri okuduğum kişilerden biri de iyi çocuk kitapları yazarı Gülten Dayıoğlu’dur.

Yıllar önce Yunus Nadi Öykü Ödülü’nün ön seçici kurulunda görevliyken, onun yarışmaya Döl adıyla katılan öyküsü beni etkilemiş, sonra da ödülü almıştı.

Yetmiş iki kitabın yazarı Gülten Dayıoğlu, şimdi bu kitapların yazılış öyküsünü kitaplaştırıyor, elbette burada çocuklar ve büyükler için ilgi çekici, yaşamından izdüşümler de yer alacak.

Kitapları birçok yabancı dile çevrildi.

Her kitabın doğuşundan kitapçı vitrinine çıkışına kadar geçirdiği serüveni okumaktan çok hoşlanırım, sanki yazarın yaratma sürecinde berabermişiz gibi gelir.

Bu yıl da Gülten Dayıoğlu, YKY Sermet Çifter Salonu’nda yapılan törenle, Türk Kütüphaneciler Derneği İstanbul Şubesi ile Okul Kütüphaneleri Derneği İstanbul Grubu’nun Onur Ödülü’nü aldı.

Dayıoğlu, törende 1966 yılında yazdığı kütüphanelerle ilgili bir yazıyı okudu, üzüntüsü, o günden bu yana durumun değişmemesi.

ÇOCUK kitapları üzerine incelemeler, çocuk romanları, öyküleri, şiirleri yazılıyor. Bunları kim destekleyecek? Geçen yıl kurulan Gülten Dayıoğlu Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Vakfı, bu alanda çalışanları destekliyor, yayınlanmasını sağlıyor.

Geçen hafta toplanan danışma kurulu, bu yılın türünü seçti, roman ve öykü dalında yazılacak bir yapıt ödüllendirilecek.

Kurul ayrıca 2010 yılı için de yeni bir ödülü açıkladı.

Çocuk edebiyatı üzerine bir araştırma, uzun zaman ve yoğun bir uğraş istediğinden bugünden ilan edildi.

Çocuk edebiyatı gerçekten de önemli bir tür, son yıllarda birçok yazar, birçok yayınevi bu alanda yerli ve çeviri çok iyi kitaplar yayınladılar, biçimi ve içeriği çekici kitaplar, kitapçılarda ayrı bir bölüm halinde sunuluyor artık.

* * *

YAZARLARIN vakıf kurması, yapıtlarının düzenli yayınlanabilmesi açısından gerekli ve önemli. Çünkü çoğu yazarın eserleri, aile arası anlaşmazlıklar, miras bölünmeleri yüzünden yayınlanamıyor, unutulup gidiyor. Ailelerin özellikle manevi ve maddi açıdan karşılanamaz istekleri, yazarın, bestecinin aleyhine oluyor.

Gülten Dayıoğlu Çocuk ve Gençlik Edebiyatı Vakfı’nın işlevini sürdürmesini dilerim.

Aileler babalarının, annelerinin yapıtlarına sahip çıkmalı, ama onların yayınlanması için gerçekleri de görmeli.

Dayıoğlu Ailesi, bu durumun bilincinde ve ailenin bütün bireyleri birer profesyonel gibi çalışıyorlar.