Gençlerle edebiyatı konuşmak

Üniversitelerin dışarıya açılmasını her zaman destekledim, akademisyenlerin dışarıdaki araştırmacılarla, eleştirmenlerle birlikte fikir alışverişi yapmaları her iki kesim için de gereklidir.
Önce üniversite ve Samsun’a dair notlarımı ileteceğim...
Hiç kuşkusuz her gittiğim üniversitenin bütüncül yapısıyla da ilgilendim.
Merakımı gidermem için Rektör Prof. Dr. Yunus Bekdemir bana üniversiteyi gezdirdi.
Edebiyat Fakültesi’nin dışında beni ilgilendiren Ar-Ge bölümüne götürdü.
Gıda konusunda yapılan çalışmaların sağlığımız için taşıdığı önemin bilinci her gün artıyor.
Her yerde her marka bal reklamları dikkatimizi çekiyor. Peki balın hayatımızdaki, sağlığımızdaki yeri nedir?
Burada özel laboratuvarlarda bu araştırmalar yapılıyor. Açık yara üzerindeki iyileştirici etkisine, insanı sağlığına kavuşturmaktaki hızlandırıcı etkisine ve daha birçok yararına dair bilgiler aldım...
İtiraf etmem gerekiyor ki, edebiyat konuşmaları dışında, bu bilgiler de bana yararlı oldu.
Eski üniversitelerle bugünün üniversitelerini karşılaştırdığımda, bugünün öğrencilerinin nispeten şanslı olduğunu düşünüyorum.
Samsun’da bir kırtasiyeci dostumun mağazası ile kitapçı dostlarımın kitabevini gezdim. Bilgili, kitabı seven, yayınevlerini tanıyan, yazarlarını okumuş olan bir kitabevine gittim. Samsun’a her gittiğimde uğramaya çalışırım. Bugün birçok kitap mağazasında adı sorulan kitabı bilgisayardaki kayıtlarına bakmadan bilemeyen, okura cevap veremeyen kitabevi çalışanlarına örnek olmalı böyle yerler...
Kitabevi çalışanlarından, Samsun’da iyi bir okur kitlesi olduğunu öğrendim, sevindim.

* * *

YAZIN boşa geçen mevsim olmasından hayıflanırım. Oysa yaz mevsimi kışın telaşında yaptığımız eksikliklerin giderilme mevsimidir.
Yaz okumaları bu açıdan gereklidir.
Genellikle müzik alanındaki master class çalışmaları da yazın gerçekleştirilir.
Başarı Üniversitesi’nde düzenlenen Kurmacayı Okumak konulu sempozyumlar, bir yaz okulu çalışması aslında...
Prof. Dr. Yavuz Demir’in düzenlediği etkinliğin emek veren kişilerinden biri deMehmet Kaygana. 4 Ağustos’ta başladı 18 Ağustos’a kadar sürecek.
Orada tanık olduğum, programları takip eden genç kuşak donanımlıydı.
Oraya gelmeden önce, hakkında konuşma yapılacak yazarların kitaplarını okumuşlar, kimin neden bahsettiğinden haberdardılar. Anlattıklarımız üzerine zihin açıcı sorular da sordular.
Yabancı üniversitelerden gelen akademisyenlerin teorik konuşmaları, dinleyenlerin uygulamalı çalışmalarına katkıda bulundu.
Ben, Tomris Uyar’ın yazı serüveni, öyküleri üzerine konuştum.
Nedim Gürsel, romanı Boğazkesen üzerine konuştu. Romana yeni açılımlar getirdi.
Önemli bir konudur, tarihi roman ve edebiyat ilişkisi.
Gürsel, öğrencilerle birlikte bu ilişkiyi tüm detaylarıyla yeniden irdeledi.

* * *

GENÇ kuşakla edebiyatı, kurmacayı konuşmak benim için yararlı ve mutlu saatlerdi.