Paylaş
Hele bir tanesi var ki, Adnan Veli Kanık’ın kitabına başlık olmuştu: "Mapusháne Çeşmesi"
Bildiğim kadarıyla sözü ve müziği anonim bir türkü:
"Mapusháne çeşmesi
Yandan akıyor yandan
Mapusluk bir şey değil
Yanıklık var bir yandan
Hey gardiyan gardiyan
Tabancamı ver bana
Bir güzel uğruna
Ceza verdiler bana"
* * *
ESKİ kuşaklardan da epey mahpushane türküleri, marşları dinledik.
Hiç kuşkusuz onların en tanınmışı Enternasyonal idi. Sözünü Eugene Pottier (1871) yazmış, müziğini Pierre Degeyter (1888) yapmış.
Türkçe’ye kim çevirdi, ne zaman çevrildi, doğrusu araştırmadım. Bu vesileyle ben de öğrenirim belki.
Şöyle bitiyor:
"Bu kavga en sonuncu
Kavgamızdır artık
Enternasyonal’le
Kurtulur insanlık"
Báki Hoca da (Abdülbáki Gölpınarlı), tutukluluk zamanlarında okudukları bir marştan söz eder ve onu okurdu. Son dörtlüğünü alacağım yazıma:
"jandarma biz sosyalistiz
dostuz biz yalnız sana
kurtuluşun bizimledir
elini uzatsana"
Çok ünlü anonim bir türkü daha:
"Mapusun içinde üç ağaç incir
Elimde kelepçe boynumda zincir
Oy zulum zulum başımda zulum
Uzak git ölüm"
* * *
YAZARKEN bana Mahpushane Türküleri (*) albümü eşlik etti.
Mahpushane Türküleri. Seslendirenler: Tolga Sağ, Erdal Erzincan, Yılmaz Çelik, Cengiz Özkan, Lutfü - Emre Gültekin, Neşet Ertaş, Ayşegül, Grup Yorum, Nida Ateş, Tolga Çandar, Celál Bakar. Kalan Müzik.
Paylaş