Paylaş
Yeni albümünün adı da Döngü*.
İki CD’den oluşuyor. Birinci CD’de 16, ikinci CD’de 19 parça var.
Erdal Erzincan ne yapıyor, hep kendi için mi çalışıyor. Bir sanatçı bencilliği yok onda, birçok öğrencisi var, onlara müziği öğretiyor. Sanatçı kendi öğrencilerinden “Bağlama Orkestrası” kurdu, Pan Yayınları arasında da “Bağlama Metodu” yayımlandı. Erzincan, gezici bağlama atölyesi ile öğrenci yetiştiriyor. Erzurum, Erzincan, Tunceli’de sınavla 25 öğrenci seçti, üç asistan tayin edip onlara bağlama öğretiyor. Sanatçı onların öğrenimi için videolar, CD’ler gönderiyor, on beş günde ya da ayda bir o üç ilin bir köyüne gidip çalışmaları izliyor, her gidişte de başka bir köye uğruyor. Atölyede öğrenmek ücretsiz, her masrafı Erdal Erzincan sağlıyor.
Bir yıldır yapılan bu öğretim dört yıl sürecek, sonra yeni adaylar gelecek.
Almanya’da yaşayan bir dostum bir Alman siyasetçi ile Türkler üzerine konuşurken, bu bağlama öğrenme söz konusu olmuş, Alman siyasetçi müzikle uğraşanlarda suç oranı yok denecek kadar düşük demiş.
Türkiye dışında yapılacak çalışmaların da ne kadar etkili olduğu anlaşılıyor.
Albümün başındaki Kıymet Erzincan Kına’nın yazısından bir bölüm alacağım, hem türkülerin gücünü, hayatımızdaki yerini, hem bu albümün niteliğini yazdığı, hem de Gülten Akın’ın şiirinden dizeler aldığı için:
“Şimdilerde birçoğumuz bize harika diye yutturulan Alice’in harikalar dünyasındaki beyaz tavşan misaliyiz. Sürekli koşup, sürekli geç kaldım kaygısıyla saate bakan. Neye ve niçin koştuğumuzu da pek bilmiyoruz zaten, Gülten Akın’ın da dediği gibi:
‘Ah kimselerin vakti yok
durup ince şeyleri anlamaya
Kalın fırçalarını kullanarak geçiyorlar
Evler, çocuklar mezarlar çizerek dünyaya
Yitenler olduğu görülüyor bir türküyü açtılar mı
Bakıp kapatıyorlar
Geceye giriyor türküler ve ince şeyler’
Heybesinde devşirdikleriyle umudu, sevgiyi, direnci çoğaltırken, besleyip büyüten hem kendini, hem de türküleri. Erdal Erzincan’ın Döngü adlı ikili albümü de böylesi bir emeğin ve devridaimin eseri.
Albümün birinci bölümü (1. CD), Anadolu’nun kadim kültüründen beslenen âşıkların, ozanların, kaynak kişilerin repertuvarlarından seçilmiş ve yeniden harmanlanmış eserlerden oluşan bir bölüm. 1994’ten beri çıkardığı albümlerinde yer alan eserlerden derlenen ikinci bölüm (2. CD) ise sanatçının kendi döngüselliğinde kendini bulduğu, zaman, mekân ve dinleyici etkileşimini, değişimini ve dönüşümünü yansıttığı bir öze dönüş yapıtı. Moda deyimle, geçmiş albümlerde yer alan en bilindik parçaların demlenip yeniden yorumlanmasıyla ortaya çıkan bir eser.
Yeter ki bir yol demlenip çark etme zamanı ve imkânı tanıyalım kendimize. “Altını pula çevirir, kârını terden almayan” diyen anlayışlardan ve sanatçılardan ilham alarak.
Albümde özellikle iki parçayı dinlemenizi salık vereceğim.
Biri Kara Yer, diğeri de Ertaş’a Özlem.
Kara Yer, sizi yaşam üzerinde düşündürecek, var olmakla yok olmak arasında gelgitleri size anımsatacak.
*
ALBÜMDEKİ parçalar:
CD 1
1- Bir Güzel
Uğruna
2- Dün Yine Çattım Feleğe
3- Yine
Havalandı
4- Gönül İster
5- Sonra Gel
6- Döndüm Yaradana
7- Kazan Kaynar
8- Mestane
Beni
9- Hançer Alıp
10- Darıldım
11- Süremez
Dostun İzini
12- Yardan Ayrılanın
13- Bu Dağları Ben Gezdim
14- Sunayı da Deli Gönül
15- Kara Yer
16- Gam Elinden
CD 2
1- Dilim
2- Garip
3- Nem Kaldı
4- Medet
5- Keklik Gibi
6- Çalın Davulları
7- Kaç Kuzulu Ceylan
8- Ağalar Gurbetten Geldim
9- Yola Gel
10- Hozalı Gelin
11- Al Mendil
12- Gurbet Yollarında
13- Yıldız
14- Mehriban
15- Zöhre
16- Yara Bende
17- Baş Bar - Bir Gül İçin Bülbül Giymiş Karalar
18- Aşağıdan Gelir Aldıramadım
19- Ertaş’a Özlem
*
PAZARINIZI iyi bir müzikle geçirin.
............................................................
(temkeş)
Tel: 0216 441 38 92
Faks: 0216 459 70 57
temkes@erdalerzincan.com.tr
Paylaş