Paylaş
Yazının başlığı: ‘Ercüment Behzat Lav Şiiri Üzerine Birkaç Satır’
“Yazınımızın en gelişmiş türü şiirdir. Türkçenin ne kadar gizilgüçlü, güzel bir dil olduğunu şiirinden anlarsınız. İyi şairlerimiz olmuştur, vardır. Yirminci yüzyıl bir Türk şairler geçididir. Ne yazık ki hepsi hak ettiği ölçüde okunuyor, inceleniyor değildir. Ercüment Behzat Lav yeterince ilgilenmediklerimizden biridir.
Lav aynı zamanda tiyatrocudur. Yazdığı iki oyunun metinlerini de Doğan Hızlan’ın hazırladığı kitapta buluyoruz. Ancak Lav’ın tiyatroculuğunu bir kenara koyayım şimdilik, şiirlerine kısaca olsa da bakarak okurluk görevimi yapayım. Tiyatrosuyla şiiri arasındaki ilişki de kısmetse başka bir yazımızın konusu olsun.
Ayrıca Ercüment Behzat’ın kayda değer bir sinema oyunculuğu kariyeri olmuştur. Ne yazık ki bu konuda bir çalışma henüz okuyamadım.
Lav’ın şairlik hayatı 1920’den 1980’lere uzanıyor. Beş şiir kitabı çıkarmış, 1931-40 yıllarında basılmış ilk üç kitabı üzerinde daha çok durulur. Ben de Lav deyince bu ilk üçü düşünürdüm. Şimdi bakıyorum da 1960’larda çıkardığı son iki kitabı da esaslıymış, gereken dikkatle okumamışım.
Gelgelelim yaşasaydı, Afrika’nın bugünkü haline bakarak derin bir düş kırıklığı duyardı Ercüment Behzad. Soykırım, katliamlar, iç ve ülkeler arası savaşlar, yoz buyurganlar, üstüne üstlük Afrika’nın yeni bir efendisi var: Çin. Aydınların güzel fikirlerine göre gelişmiyor dünya. Bugünkü hali dünyanın: ‘Tımarhanede Balo.’
Bir bütün olarak bakarak şunu söyleyebilirim: Ercüment Behzad Lav şiirimizde önemli arayışların, deneylerin, denemelerin şairi olmuştur. Hem şiir biçimleri ve içerikleri hem de Türkçe şiir dili açısından geriye azımsanması olanaksız bir kalıt bırakmıştır.”
*
Zenci / Tozan Alkan
“Geldim, bekledim aranızda, kızıl ve deli
Hicran kaçakçılarının peşinden
Geldim, gözlerim kör, sigaram esrarlı
Merhameti, tahammülü, aklı
Mermer bir kaba koyup geldim
Veda gibi bir yere, ilk nefeste umudu
İlk yağmurda seni kaybettiğim
Bu kesif karanlığı gece diye giyindiğim
İlk dokunuşa, ilk farkındalığa
Geldim, sahte kimliklerle kendimi tanıtıp
Yazılı tarihe, sözlü coğrafyaya, bir dünya ölüme
Geldim baktım kral çıplak, ağaçlar çıplak
Bu mürekkep, asırlardır efendimiz
Ayağıma gelmesini beklediğim cennet
Tebdil-i kıyafet çıkmış karşıma
Elinde bir asa, rüzgârlı, yaslı
Topal tanrılardan yeryüzüne emanet
Geldim dünyanıza küllenmiş sözlerle
Kalbim pusu, ağzım yanardağ
Damarlarınıza şehvetle pis kan zerk edeceğim
Yerim lânetlilerin arası, ötekilerin
Zenciyim beyaz cumhuriyetinizde
Geldim, biraz kalıp gideceğim.”
*
Yeni Müzecilik ve Edebiyat Müzelerimiz / Süleyman Boz
*
(Sözcükler, Eylül – Ekim 2022 )
kitap-lık
30 Yaşında
(Eylül-Ekim 2022)
Editörden/Murat Yalçın
“Kitap-lık bugün artık içeriği ve biçimiyle, seçiciliği ve özeniyle, iyi edebiyatın sadık okurunu gözeten tutarlı çizgisiyle etkisini, gücünü çeyrek asra yaymış bir dergi.”
Nihat Ziyalan (Şiir )
Mehmet Ergüven/Bir Ayak Öyküsü
Abdullah Uçman/‘Tevfik Fikret Âbidesi’ne Dair Bir Mektup
“Tevfik Fikret’in vefatı üzerine devrin basın ve yayın organlarında, lehinde ve aleyhinde, birçok yazı yayımlanır. Dostları, bazı yakın arkadaş ve talebeleri tarafından birinci, ikinci ve üçüncü ölüm yıldönümlerinde Âşiyan’da toplantılar düzenlenir, bu vesileyle hakkında çeşitli konuşmalar yapılır.”
Mehmet Can Doğan/Ömer Edip Cansever’in İki Hikâyesi
Orhan Koçak /‘Olmayan Sürüklenen Örtülü’
“Yetmiş yaşına kadar yaşayan şair azdır. Yetmişinden sonra şiire devam eden şair daha azdır. Yetmişinden sonra en iyi şiirlerini yazan şair dünyada tektir: Wallace Stevens. Bu durumda Süreyya Berfe’nin kahramanca çabasına hayran olmamak mümkün değil. Tabii Cevat Çapan ve Hilmi Yavuz’unkine de.”
Andante 191
(Eylül 2022)
Birbirinden Değerli Genç Yıldızlarımız Işık Saçıyor / Menekşe Tokyay
Güçlü Nefesleriyle Oda Müziğine Canlılık Katıyorlar / Golden Horn Brass / Menekşe Tokyay
“Türkiye oda müziğinde bakır nefesliler Golden Horn Brass (GHB) topluluğuyla 18 yıldır en ihtişamlı günlerini yaşıyorlar. Beş müzisyenin dev bir orkestra gücüyle ilerlettiği bu beşli, müzik dünyamızda çok özgün ve özel bir yere sahip olmaya devam ediyor.
Oxford Diplomalı Haydn / Kayıp Seslerin İzinde
“Emre Aracı, kaleminden dökülenlerle gözümüzde adeta tarihi canlandırıyor. Yazarımızın Haydn’ın Oxford ziyaretini anlattığı satırlarını takip ederken, bestecinin Thy Voice, O Harmony, is Divine (Hob XXVllb:46) kanonunun size eşlek etmesine izin verebilirsiniz.”
Edebiyat Ortamı 88
(Eylül-Ekim 2022)
Enis Batur dosyası
Rasim Özdenören’in Boşluğu / Ali K. Metin
Enis Batur 70 Yaşında ya/da devam eden çalışma
Enis Batur’un Kitap Evi / Mustafa Uçurum
Enis Batur’un Kitap Evi adlı romanı yayınlanınca, karşımızda kitaplara tutkun bir yazar olduğu için bu çalışma daha bir dikkat çekmiş oldu.
Enis Batur’un
‘Fetret Notları’na Dair Bir Okuma Denemesi / Nuray Alper
Enis Batur Bulutlardan Yontma Kayalar’da Ne Anlattı / Tuba Yavuz
Geronimo’nun Ölümü’nü Okumak / Muhammed Çavdar
‘A Capella’ Üzerine Bir Değerlendirme / Rukiye Akın
Paylaş