ÜÇÜNCÜ İzmir Uluslararası Şiir Buluşması 15 Mart saat 19.00'da başladı, dün akşam saat 18:30'da noktalandı.
15 Mart gecesi açılış konuşmalarını PEN Başkanı Vecdi Sayar, İzmir Konak Belediye Başkanı Ali Muzaffer Tunçağ yaptı, 21 Mart Dünya Şiir Günü Bildirisi'ni de bu yıl Cevat Çapan buradan bütün Türkiye'ye ve dünyaya okudu.
Yazının aşağıdaki bölümünde, bildiriyi bulacaksınız.
Şiir Buluşması'nın Onur Konuğu Mehmet Başaran'dı.
Názım Hikmet'in yazdığı Genco Erkal'ın uyarlayıp yönettiği Benim İnsanlarım da açılış gecesindeydi.
Ben de bir panele katılarak bu yılın teması olan Barış'ın şiirdeki izdüşümü üzerine bir konuşma yaptım.
Buluşmanın sayısal bilgisini de vermeliyim: Şiir Buluşması'na 42 şair katıldı, 10 ayrı ülkeden 13 yabancı şair ve 6'sı İzmir'den 29 Türk şairi.
Buluşmanın ilgi çekici bir bölümü, Thomas Wohlfahrt'ın sunduğu Şiir Filmleri idi.
Etkinlikler her gün müziğin çeşitli türlerini kapsayan, mini konserlerle başladı.
İzmir Konak Belediyesi, şiire yakınlık duyan, şiire ilişkin paneller, toplantılar düzenleyen bir yerel yönetim.
Bir Usta Bir İzmir başlıklı toplantılardan biri Metin Altıok 66 Yaşında adıyla gerçekleştirildi.
İzmir, 28-29 Nisan günlerinde de TÜYAP İzmir Kitap Fuarı'nda PEN ile birlikte Can Şenliği adı altında, Can Yücel Günleri'ne ev sahipliği yapacak.
Şiir buluşmasının en önemli özelliği çeşitli ülkelerden şairlerin şiirde buluşması. Savaşan ülkelerin zulmünü politikacılara bırakıyorlar, onlar burada barış için şiir okuyor.
Her zaman söylerim, şairler, edebiyatçılardır ülkeleri, insanları birbirine dost kılan.
* * *
CEVAT ÇAPAN'ın Dünya Şiir Günü Bildirisi'ni aktarmak istiyorum:
"Şair arkadaşlarımızın önerisiyle, burada olduğu gibi, dünyanın birçok başka yerinde de dilin, özellikle de şiirin iletişim gücüne inananların kutlamaya hazırlandıkları bir bahar günü bugün. Kimileri parklarda, kimileri toplantı salonlarında, kimileri de sevdikleriyle kendi aralarında şiir okuyarak, şiir üstüne söyleşerek, şiir konusunda düşünerek kutlayacaklar bugünü.
Şiirin insan acısını, sevincini, öfkesini ve akla gelmeyen daha nice duygularını nasıl dile getirdiğini yeniden hatırlayacaklar.
Kimileri Boğaz'ın iki yakasını donatan erguvanlara bakarak yapacak bunu, kimileri nerdeyse yanı başımızda patlayan bombaların eşliğinde, çığlıklar arasında, barut kokusu içinde.
Bir yandan ezenleri, ezilenleri, öbür yandan geceleri, yıldızları, kokuları, tepeden tırnağa çiçek açmış ağaçlarıyla insanı deli eden bu dünyayı düşünerek katılacak bu kutlamaya.
Şiirin yaşanan her şeyi beş duyumuzu canlandırarak (görerek, işiterek, koklayarak, tadarak, dokunarak) algılamamızı sağlayan bir duyarlık kaynağı olduğunu, şiirin bize duygularımızla düşünmeyi, düşüncelerimizle duymayı öğrettiğini hatırlatacak bize Dünya Şiir Günü kutlamaları.
Özgürlük ve dayanışma özlemi içinde, bir ağaç gibi tek ve hür ve bir orman gibi kardeşçesine yaşamaya bir çağrı olduğunu düşünecekler şiirin. Yalnızca Edirne’den Ardahan’a kadar değil, Çin’den Peru’ya kadar uzayan bir umutla."