İNGİLTERE'NİN saygın, önemli, ciddi, etkili gazetelerinden Independent'in dün dokuz sütuna verdiği manşet şuydu:
‘‘İngiliz resminin büyük ustası Turner'ın kayıp 500 şaheseri bulundu.’’
Gazetedeki haberi Ertuğrul Özkök okumuş, bana söyledi.
Hemen onun dünkü ‘‘Bu Masada 40 Gazete Var’’ yazısından bir yargıyı çağrıştırdım:
‘‘Anlayacağınız; spor ve sanat giderek medyada ağırlığını dengeliyor.’’
Son günlerde müzik, spor, sinema alanındaki ödüllerle sevinmedik mi? Ödül kazananlar, siyasetin kararttığı ruhumuzu aydınlatmadı mı?
Dokuz sütuna manşet olan Turner kimdir?
J(oseph) M(allord) W(illiam) Turner, 1775 yılında Londra'da doğdu, 13 yaşında ilk karalamalarını babasının berber dükkánının vitrininde sergiliyordu.
1791'den hayatının son yıllarına kadar eserlerini Kraliyet Akademisi'nde sergiledi.
1796 yılına kadar asıl ününü sağlayan suluboya resimleri yaptı, ilk yağlıboya tablosuda o yıl sergilendi.
Sanat tarihçileri onun için ‘‘Avrupa'nın en iyi manzara ressamı’’ yargısında birleşiyorlar.
Turner, 1851 yılında öldü.
Bir yazımda andığım Gertrude Stein'ın yargısına burada yeri geldi:
‘‘Beni doğadaki yeşil değil, Turner'ın resimlerindeki yeşil etkiler.’’
* * *
TATEGALERİSİ'nin dünya ölçeğinde, özel koleksiyonculara, küratörlere ve satıcılara web sitesinden yaptığı çağrıyla başladı her şey.
Galeri uzmanları, her yeni gelen tablonun fotoğrafını çekip internette yayınladılar. Hindistan'daki Haydarabad şehrinden Avustralya'ya, Tokyo dışındaki bir galeriye kadar, her yerdeki Turner eserleri bulundu, bunların içinde birçoğunu sanatsever kamuoyu görmemişti, bilmiyordu.
Bu yazıdan her meslek erbabı kendine göre bir ders almalıdır:
Tate Galerisi, bir ressam için küresel bir çalışma yapıyor, hepsini tespit ediyor, kayıp eserlerini buluyor.
Böyle bir müzemiz var mı?
Herkes de bu çalışmaya yardım ediyor.
Böyle bir örgüt oluşturabilir miyiz?
Bizdeki en önemli örnek, Nuri İyem için hazırlanan katalogdur. İnternette de görülebiliyor.
Independent, sanat tarihinin bir büyük adının eserlerinin bulunmasını dokuz sütuna manşet yapıyor.
Böyle bir manşeti Türkiye'de görebileceğimiz günler gelecek mi? Yoksa ebediyen Ankara tutsakları olarak mı yaşayacağız?
O gün herhalde İngiliz politikası ve politikacısı tatil yapmamıştı. Parlamento feshedilmemişti.
Dünya gene siyaset alanında dönüyordu ama Independent, bu şaheserlerin bulunmasının hepsinden önemli olduğunu bilen bir yayın organı. Çünkü okurlarının da bunu beklediğinin farkında.
* * *
ZİYA PAŞA'dan bu yana Avrupa hayranlığı deyince belleğimdeki bu örnekleri hatırlıyorum.