Paylaş
FİLLER VE ÇİMEN'in Hürriyet'teki özel gösterimine filmin yönetmeni Derviş Zaim ve oyuncular da katıldı. Hepimiz birbirimizi yakından tanıdık. Derviş Zaim tarafından hem kendi filmi, hem de Türk sineması üzerine bilgilendirildik.
Filmin gösteriminden önce kısa bir konuşma yaptı Zaim, sonra da Hürriyet çalışanlarının sorularını cevaplandırdı.
Türk sinemasının önemli, kaliteli eserler veren yönetmenlerinden biridir Zaim.
Toplumsal panoramamızı, siyasal gergefimizi Filler ve Çimen'de gümüş ekrana getirdi.
Filmin adı anonim bir atasözünden geliyor:
‘‘Filler tepişir, çimenler ezilir.’’
Türk sinemasının büyük yapımları gazete ve dergilerde yer alırken, bu tür flimler büyük yankı bulmuyor.
Ucuza çıkan, hatta oyuncuların para almadan oynadığı filmleri desteklemek gerekiyor. Eğer seyirciyi salona çekmek istiyorsak.
Derviş Zaim ile Türk sinemasının ekonomik durumu, seyirci getirisi üzerine konuştuk.
Katıldığım görüşlerinden bir bölümünü buraya aktaracağım.
Çünkü mantıklı, geleceğe dönük uygulanabilirliği mümkün saptamalar.
* * *
GENELDE büyük prodüksiyonların seyirci potansiyeline bakarak, Türk sineması gelişme yolunda, seyirci salonlara döndü, diyoruz.
Oysa bu saptama sağlıklı bir sinema endüstrisi için yeterli mi?
Derviş Zaim, kendi filmlerinin çok seyirci çekmesini beklemiyor, Eşkiya gibi, Vizontele gibi filmlerin gişe ve seyirci rekorları kırmasını da olağan karşılıyor.
Ancak sorun, kendi kulvarındaki yapımlara belirli sayıda seyircinin gelebilmesini sağlamak.
Milyonlarca seyirci onlara gitsin ama bizimki gibi filmlerin de iki yüz binlik belli bir seyircisi olsun, diyor.
Türk sinemasındaki sağlıklı gelişimin bu denge sayesinde kurulabileceğini belirtiyor.
Bir seyirci olarak, bana göre de bir ülkenin sineması sadece çok pahalı yapımlarla yürümez, üstelik bu kemikleşmiş bir sinema anlayışının yerleşmesine neden olur ki, bu da yanlıştır.
Derviş Zaim'in daha önceki filmi Tabutta Rövaşata'yı da seyretmiş ve beğenmiştim.
Onun, kendi türündeki filmler için önerdiği seyirci sayısı da abartılmamış, makul bir rakam.
Derviş Zaim, sinema seyircisinin arttığını söyledi. Anadolu'daki bir çok salon yeniden açılıyormuş. Salonların ses düzeni üzerine çalışan bir arkadaşı, bir yıllık programının dolu olduğunu anlatmış ona. Demek ki şehirlerde başlayan sinema seyircisi artışı Andolu'ya da yayılıyor.
Genç yönetmenin anlattıklarından bir anektod beni çok etkiledi. Kırklareli'ndeki gösterime filmin oyuncularıyla birlikte katılmışlar ve gösterim sonrasında seyircilerin sorularını yanıtlamışlar. Öyle güzel sorularla karşılaşmışlar ki, büyük şehirler dışındaki seyircinin kalitesinin yüksekliği onu çok sevindirmiş.
* * *
GENÇ film yönetmenleri ile konuşmak, sinemanın yarını üzerinde düşünmek. Derviş Zaim'in ziyaretiyle bu fırsatı yakaladık.
Gerçekten de pahalı filmlerin yanında, bu türde bağımsız sinemanın yaşaması için ne yapabiliriz?
Cevabını bulmamız gereken önemli bir soru.
Paylaş