Bugün İlhan Berk’i konuşacağız

BUGÜN Arel Üniversitesi’nde iyi şair İlhan Berk Sempozyumu gerçekleştiriliyor.

Haberin Devamı

İlhan Berk, Türk şiirinde sürekli bir gelişimin, değişimin simgesidir benim için.

Buradaki konuşmayı yapmadan önce Necmi Sönmez’in küratörlüğünü üstlendiği Yapı Kredi’deki İlhan Berk 100 Yaşında - Şiir Her Yerdedir Sergisi’ni gezdim.

Kitapları üzerine tek tek yorumlardan öte, benim için ilgi çekici olan, resimleri ve kütüphanesiydi.

Oğlu Ahmet Berk’in çabalarıyla gerçekleşen bu sergide nice ayıklamalardan sonra vazgeçemediği kitaplarından oluşan kütüphanesi, bir şairin esinlenme listesinde olan, zaman zaman başvurduğu kitaplardan oluşuyordu. Ahmet Berk’in kitabın başındaki yazısı okunmaya değer bir tespit.

İlhan Berk, daima başka şairleri övmesi, onları anmasıyla da benim sevgimi kazanmıştır.

Ferit Edgü, onun için “O ölene değin bırakılmış bir çocuk gibi yaşadı” der. Yazısının başlığı “Yaralı Çocuğun ‘Ada’sı”dır. Alpay Kabacalı da TÜYAP Onur Yazarı seçildiği zaman hazırladığı kitaba şu başlığı koymuştu: “Şiirin korkunç çocuğu İlhan Berk”.

Haberin Devamı

Amerika’da yayımlanan Seçme Şiirler (editörlüğünü Önder Otçu yaptı) nedeniyle onunla bir televizyon konuşması yapmış, onu da yazmıştım. Benim de savunduğum bir düşüncesi Türk edebiyatının dünyada tanıtılması üzerineydi.

Bir şairin yabancı bir dile çevrilmesi, o ülkenin edebiyatının tanınmasını sağlamıyor.

Ne diyor?

“Vitrinlerde benim kitabımın yanında, Turgut Uyar’ın, Edip Cansever’in, Cemal Süreya’nın da kitaplarının bulunması gerekirdi.”

Durumu tek cümleyle özetlemişti:

“Türk şiiri, dünya şiiri içinde hak ettiği yerde değil”.

Ressam yanı üzerine söylediği açıklayıcı bir not:

“Resimle benim ilişkim bir çeşit aşk ilişkisidir”.

Resimle şiir ilişkisini bende uyandıran odur, Paul Klee’de Uyanmak şirinde onun Ad Marginem tablosunun adı geçer. Onu okuyunca Londra’dan Penguin Yayınları’ndan röprodüksiyonunu getirtmiştim.

Bir kitabını okumakla, onun şiirini anladım diyemezsiniz. Çünkü o kitapla bıraktığınız yerde kalmaz, onun peşine düşüp takip edeceksiniz.

‘Bir şiiri anlamak’ta, anlamak sözü üzerine çeşitleme yapıyor:

“Kimi şairleri anladığımızı söyleriz ya, böyle bir şey yoktur. Şiir sanıldığı gibi bir şey anlatmaz. Biz genelde şiirden bir şey anladığımızı sanırız. İyi bir şair insanda böyle duygular uyandırır.”

Haberin Devamı

Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın hazırladığı İlhan Berk Kitabı’nın imzası için Tünel’deki Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi’ne gelmişti, o kitaba benim de bir yazımı almıştı...

Ne dedi biliyor musunuz?

“Ancak benden önce Fazıl Hüsnü Dağlarca’ya böyle bir kitap yapılmasını beklerdim.”

Resim için ne diyor?

“Yazmak mutsuzluktur. Mutlu insan yazmaz. Bu yeryüzünü olduğu gibi görmeme engel olan, bana bu yeryüzünü cehennem eden yazmak eyleminden kurtulduğum mutlu olduğum bir tek şey var. Resim yapmak.”

Resim üzerine de yazdı. Tülay Tura Börtecene’nin resim sergisi üzerine yazısını hatırlarım.

Başka şairler üzerine de konuşmalar yaptı, Antalya’da ödül kazanan Birhan Keskin için konuştu.

*

Haberin Devamı

SEMPOZYUM programı şöyle:

10.30 açılış konuşmaları:

- Prof. Dr. Muhammet Yeltan

- Doğan Hızlan

- Ahmet Berk

- I. Oturum: İlhan
Berk’in Şiir Dünyası

Oturum Başkanı: Muhammet Nur Doğan

- II. Oturum: İlhan Berk’in Şiir Dünyası

Oturum Başkanı: Yakup Çelik

- III. Oturum: Deneme, Anı ve Mektuplarıyla
İlhan Berk

Oturum Başkanı:
Handan İnci

- IV. Oturum: Şairlerin Dilinden İlhan Berk

Oturum Başkanı:
Abdullah Uçman

17.30-17.45 Kapanış Konuşması

Alâattin Karaca

*

SEMPOZYUMA gelenler İlhan Berk üzerine yeni yaklaşımlar kazanacaktır.

 

Yazarın Tüm Yazıları