ÇAĞSAV (Çağdaş Sanatlar Vakfı) tarafından düzenlenen Ankara Sanat Fuarı-Ankart 2003, Ankaralı sanat severlere 37 galeriden 143 sanatçının eserini sunuyor.
Çankaya Belediyesi Çağdaş Sanatlar Merkezi'nin bütün galerilerinde sergilenecek eserler, her gün 11.00-20.00 saatleri arasında görülebilir.
Bu yıl onur ödülü Turan Erol'a verildi. Kurumsal onur ödülünü de Türkiye İş Bankası aldı.
Turan Erol'a ödülün veriliş gerekçesinden birkaç cümleyi okumanızı istedim, hak edilmiş ödüllerin gerekçelerinden birine örnek diye:
‘‘Resim sanatının korunması, yaygınlaşması ve zenginleşmesi yönündeki çabaları, bir eğitmen olarak ortaöğretimden üniversiteye kadar değişik kurumlarda verdiği özverili hizmetler, yetiştirdiği başarılı öğrenciler...’’
Gerekçe devam ediyor. Resmi seven herkes adına Turan Erol'u kutluyorum.
Kurumsal alandaki onur ödülünü alan Türkiye İş Bankası'nın da ödül gerekçesi şöyle:
‘‘1940 yılında, II. Devlet Resim ve Heykel sergisinden itibaren Türk sanatçılarının yapıtlarını özenli bir seçimle satın alarak Cumhuriyet dönemi Türk resminin en gözde koleksiyonunu oluşturması, bu koleksiyona Meşrutiyet dönemi ressamlarının önemli yapıtlarını da katması...’’
Türkiye İş Bankası, sanata verdiği destekle, açtığı sergilerle de bu ödülü hak eden kurumlardan biri.
* * *
ANKART 2003'te söyleşi ve panelleri de izleyebilirsiniz. Resim, görsel sanatlar üzerine bilginizi derinleştirebilirsiniz.
Çoğumuz duvarlarımızda sevdiğimiz ressamların tablolarını, heykelcilerin yapıtlarını evimizde görmek isteriz.
Ankart 2003, sizin taksitle ve kredi kartıyla da eser satın almanızı sağlıyor.
Sanat fuarlarının açılmasını hepimiz desteklemeliyiz. Çünkü, eksik olan görsel estetiği bu fuarlar, resim sergileri, heykel sergileri ile tamamlayacağız.
En yoksul olduğumuz alan bu.
Özellikle sanat fuarları bütün şehirlerde açılmalı, resim, heykel sanatımızı, diğer yaratıları herkes görmeli. Bu konuda kitaplar almalı. Özellikle genç kuşak bu sergileri mutlaka gezmeli. Çünkü, görsel estetik duyuları gelişirse, kötü bir binaya, şehre tahammül edemezler. Böylece yamru yumru binalardan, estetik katili yapılardan kurtuluruz.
* * *
ANKARALILARIN fuara ilgi göstereceğinden kuşkum yok.
Çünkü o şehirde yaşayanlar, sanatın her türünü, edebiyatı, kitabı sevdiklerini Cumhuriyet'in kuruluşundan bu yana ispatlamışlardır.
Bu kez de beni yanıltmayacaklardır.
Açıklama notu:
Dünkü, ‘‘Yağmalananların satışı önlenmeli, ya yakılanlar’’ başlıklı yazımın son cümlesi şuydu:
‘‘Keşke onlar da Avrupalılar gibi yapsaydı, tahrip etmeyip, kendi ülkelerinde korusalardı(!)’’
Bazı okurlarım sordu, bu korumanın(!) örneği var mı?
Elbette. Berlin'deki Bergama (Pergamon ) Müzesi'nden alınan birçok eşya, Troya hazineleri, Moskova'daki Puşkin Müzesi'ne götürüldü, sergilendi.
İkinci Dünya Savaşı sonrasında da bazı değerli tabloların, galip devletler tarafından gene bu yöntemle koruma(!) altına alındığı da biliniyor.