Bir yöneticiye vefa gecesi

Sanat, müzik dünyasının bilgili, donanımlı adı, müzikçi Melih Fereli’ye yönetmen olduğu zamanlarda, İKSV’ye katkısı adına düzenlenen ödül töreninde sevilen, sayılan, bilgisine güvenilen birinin nasıl böyle bir gecede yalnız bırakılmadığını gördüm. Çok sevindim!

Emek verenlere, kurumların gösterdiği vefa beni çok duygulandırır. Çünkü ondan sonra gelenlerin de kuruma duygusal bağlılıkları artar.

Melih Fereli, 1993-2001 yılları arasında İKSV’nin genel müdürlüğünü yaptı.

Şimdi Vehbi Koç Vakfı’nın kültür sanat işlerinden sorumlu. Aynı zamanda Arter’in de sorumluluğunu yürütüyor.

Neden iyi bir yöneticidir Fereli? Çünkü o İngiltere’de Philarmonia’da icrayı sanat eden bir müzikçidir. Görsel sanatlardaki bilgisini belirtmeye gerek yok. Bütün bu bildiklerini, bir dünya görüşü içine oturtan, çağdaş bir uygarlık kültürü içinde yorumlayan ve uygulamaya koyan bir sanat adamıdır.

Melih Fereli’yi kısaca tanıtmak gerek:

1979-1995 yılları arasında London Philharmonia Orchestra and Chorus’ta yönetici ve korist olarak görev yaptı. 1993-2001 yılları arasında İstanbul Kültür Sanat Vakfı Genel Müdürlüğü görevinde bulunan Melih Fereli, 1998 yılında Türk-İngiliz kültür ilişkilerine hizmetlerinden dolayı İngiltere Kraliçesi tarafından Britanya Büyük Nişanı OBE ile onurlandırıldı. 2006 yılından itibaren İTÜ MİAM öğretim kadrosunda bulunan Fereli, yine 2006 yılından bu yana Vehbi Koç Vakfı Kültür Sanat Danışmanı ve Borusan Kültür Sanat Yönetim Kurulu Üyesi olarak çalışmaktadır ve Arter Yürütme Kurulu Üyesi’dir.

* * *


İKSV Yönetim Kurulu Başkanı Bülent Eczacıbaşı, Melih Fereli’nin kuruma katkılarını, Bienal’in gerçekleşmesindeki çabalarını anlattı.

Bize gerçek bir Melih Fereli portresi çizdi.

Konuşmasında bir kurumun tarihinden izdüşümler de yer alıyordu. Kurumla insan ilişkilerini bir bileşim içinde anlattı.

Kırk yılın öyküsü içinde yer alanların emekleri, anılmaları, anımsanmaları konusunda Bülent Eczacıbaşı özen gösteriyor.

Melih Fereli’nin anılarla süslü konuşmasından kuruma dair ve kurucusu Nejat Eczacıbaşı hakkında da çok hoş anı kırıntıları dinledik.

Genç Melih Fereli, 1973 yılında Nejat Eczacıbaşı’na bir mektup gönderiyor, festivalle ilgili düşüncelerini, eleştirilerini yazıyor.

Bir gün aranıyor, Nejat Bey’in kendisiyle görüşmek istediğini söylüyorlar.

İnsan mektupta her şeyi yazabilir, öyle biriyle genç yaşında yüz yüze gelmek, heyecanlandırıcı...

Nejat Bey, onu çağırıyor ve İKSV’nin genel müdürlüğünü öneriyor

* * *

Büyük sorumluluk getiren öneri karşısında Melih Fereli tereddüt yaşıyor. Ta ki karşısına bir belge çıkarılıncaya kadar...

Yıllar önce yazdığı mektubu Nejat Bey, ona gösteriyor, “Burada yazdıklarını yerine getir” diyor.

Böyle bir belgeyi saklayan birine, hele bu kişi Nejat Eczacıbaşı ise kim hayır diyebilir.

İşte böyle, genel müdürlük serüveni başlıyor.

Melih Fereli, daha sonra İngiltere’de yaşarken çalıştığı Philharmonia orkestrasını Türkiye’ye getiriyor.

Konuşmasında, İKSV’yi anlattı. Bugün kültür-sanat dünyamızın sorunlarına değindi, İKSV’nin bu ortamdaki önemini anlattı.

Anma gecelerinin hoş sürprizleri vardır.

85 yaşındaki babasını konuşma yaptığı kürsüye çağırdı, arkasından o tören için Singapur’dan gelen oğlu Altan Fereli de oradaydı.

Konuşmanın sonunda bütün İKSV çalışanlarını yanına davet etti ve bir toplu fotoğrafla gece bitti.

Bülent Eczacıbaşı’nın verdiği armağanın üzerinde şu yazılıydı: “İKSV, Melih Fereli’ye Melih Fereli olduğu için teşekkür eder.”

Bülent Erkmen de Melih Fereli’nin adındaki harflerin yer aldığı bir armağan sundu.
  �
BÜLENT ECZACIBAŞI başta olmak üzere İKSV yöneticilerine vefa borcunu unutmadıkları için ayrıca teşekkür ederim.