Paylaş
Aziz Selâhattin Duman, Yerimden Şikayetçiyim başlıklı yazınızda, bana zarif göndermelerde bulunduğunuzu söyledi arkadaşlarım.
Önceleri papyonlu paparazzi sözünü üstüme almadım. Çünkü basında, yazısının üzerinde papyonlu fotoğrafı olan iki kişi var; biri bendeniz, diğeri zatıâlileri. Hele konu sınıflaması, türü itibariyle de kendime yakıştıramadım. Acaba bir özeleştiri yazısı mıdır, Bay Duman, kendini mi anlatıyor diye şüpheye düştüm. Arkadaşlarım iddialarında ısrar ettiler. Eğer onlar yanılmışsa lütfen bir açıklama yapın.
Siz ve bir takım köşe yazarı arkadaşlarım, politikanın dar hendesesinden kurtulmak için sanatla ilgili değerli fikirlerine köşelerinde yer veriyorlar. Alan tecavüzüne artık alıştım. Yadırgamıyorum.
Yalnız benim köşem var, ilgilenseydim, Atilla Yerlikaya-Ülkü Duru konusunda bir yazı yazardım, inanınız ki Kültürazzi'nin arkasına saklanmazdım. Menfi açıdan da olsa, bir sanat(!) olayına iki gün yer vermeniz, gelecek açısından beni sevindirdi. Sizi de sanat yazarları arasına katacağız ama lütfen bunları yazmak için tokatlaşmayı beklemeyin.
Saygıdeğer Selâhattin Duman, Miss Margarida Yönetimi'ne emeği geçen herkes, bu vesileyle de olsa, onlardan söz ettiğiniz için size minnettardır. Tokatlaşma olmasaydı onların adı sütununuzda hiç bir zaman yer almayacaktı.
Eleştirdiğiniz medya tavrının basın tarihine geçecek bir örneğini de siz veriyorsunuz, bence gerçek bir yazar teorisyen değildir, uygulamalara da yer vermelidir.
***
DUMAN'ın yazısında bir bölüm var:
‘‘Bırakın genel yönetmenleri, köşe yazarlarını filan... Taşeron şoförüne kadar herkes birer entellektüel...’’
Çok doğru beyefendi, işte siz de bir entellektüel köşe yazarısınız.
Tiyatroda tokat tartışmasını başlatmakla övünüyorsunuz, bu önemli sorunda öncülüğü aldınız, ben artık bir rakibim olduğunu bilmeliyim, öncülüğü size kaptırmamak için daha çok çalışacağım. Üzülmeyin, diyorsunuzdur içinizden, kaç kez tokatlama olacak ki ben de sanata sütunumda yer vereceğim.
Yazınızdaki tahlillerden epey şey öğrendim, kendime ve basına dair. Bunların içine başkasının ağzından demeç yazdırma yöntemi de giriyor.
Zaten ben sizin bütün yazılarınızı Aydınlanma Felsefesi'nin örnekleri olarak mütalea ediyorum.
Şimdi bir iş bölümü öneriyorum Bay Duman'a.
Ben sanat üzerine yazayım, siz kendinize özgü konuları. Kamuoyu önünde bir hata işlemeyelim, mahçup olmayalım. En azından meslektaşlarımızın tavrını siz benden daha iyi ifade ettiniz.
Şimdi bu yazıya, papyonlu paparazzi diye imza atmalıydım. Fakat anladım ki paparazzi türünde yeteneğim yok, Tanrı her şeyi birden vermiyor. Biliyorsunuz Tanrı yetenek dağıtma konusunda çok hasistir. Bana sanat yazıları yazma konusunda yetenek vermiş, size de başka türde. Bakın görüyorsunuz, türleri karıştırdık mı başarılı olamıyoruz.
***
DİLERİM, Bay Duman'dan bir gün, gerçek bir sanat yazısı okurum. Ben onu bekliyorum ama o benden paparazzi beklemesin.
Kalbî ve derunî muhabbetlerimi sunarım efendim.
Paylaş