‘‘Bir Gemi Yelken Açtı’’ ‘‘Sutüven’’ iklimlerine

TEK şiiriyle bellek antolojisinde yaşayan şairlerden söz etmiştim dün.

Sadece Namdar Rahmi Karatay'ın ‘‘Geçti Bor'un pazarı sür eşeği Niğde'ye’’sine yetti sütunun boyu.

Bugün geriye kalan iki şairi/şiiri hatırlatalım.

Çeşitli denemelerin içinde yer alan, onu süsleyen, zenginleştiren bir şiirdir Ali Mümtaz Arolat'ın Bir Gemi Yelken Açtı şiiri.

Gün olmuş, o şiir beni Ahmet Haşim'in O Belde'sinden, Yahya Kemal Beyatlı'nın Açık Deniz'inden daha fazla etkilemiştir, onların görkeminden sıkıldığım anlar, öbürünün alçakgönüllü şiirselliğine sığınırım.

Aşağıya aldığım birkaç dizeyi okuduğunuzda, yılların niçin bu şiiri eskitemediğini fark edeceğinizi umarım:

‘‘Bir gemi yelken açtı hayal iklimlerine, / Civarından çığlıkla yorgun martılar kaçtı; / Rüzgár sürüklenirken derinlerden derine / Hayal iklimlerine bir gemi yelken açtı.

En katı yüreklinin bile bu sabah iki, / Üç damla yaş kurudu solgun yanaklarında; / Açılan yolcuların hepsi hissetmişti ki, / Bugün de o erişilmez diyara, yarın da...

Ufkun dört duvarına kanadını vurarak / Rüzgar sürüklenirken derinlerden derine, / Gümüş yelkenlerini yüksekten savurarak / Bir gemi yelken açtı hayal iklimlerine.’’

Ali Mümtaz Arolat,
1897'de İstanbul'da doğdu ve 1967'de aynı şehirde öldü. Galatasaray Sultanisi'nde okurken, gönüllü olarak Birinci Dünya Savaşı'na katıldı, üç yıl sonra döndü.

Banka müdürlüğünden emekli oldu.

* * *

MUSTAFA SEYİT SUTÜVEN'in Sutüven şiiri de, bu toprakların mitolojisinin şiiridir.

Kahramanlarıyla, coğrafyasıyla, bir uygarlık şiirde nasıl anlatılır, bunun hazzını yaşarım Sutüven'de.

Yaşadığı yerin şiirini yazan kaç şair vardır?

Bence hiçbiri Sutüven kadar, bunu hayatının şiirinin içine sindiremedi.

Çok yazmak, az yazmak... Daha yazsaydı dileklerinin yazarların, şairlerin arkasından söylenmesi... Yersiz.

Birçok şiir yazmış, nice şiir kitabı yayınlamış şairlerden bir şiir bulamazsınız, antolojilere giremezler. Oysa onlar her antolojilinin değişmez üçlüsüdür.

Edremit yakınlarındaki Sutüven çağlayanını izleyerek, bir tarihi yaşarsınız:

‘‘Bir kayadan duman duman / On yedi metre atlayan / Dağ kokusuyla yüklü su.

Boşluğa fırlayınca, / Düştüğü yerde üç kulaç / Mavi su, ak köpüklü su.

Şi'rin elindesin bugün / Eski masalların bütün / Canlanacak birer birer.’’

Mustafa Seyit Sutüven,
1908'de Edremit'te doğdu, 1969'da İzmir'de öldü.

Sutüven'in sesi onu şiire çağırdı.

* * *

GÖKTEN üç elma düştü, üçü de şiir sultanlarına armağan olsun.
Yazarın Tüm Yazıları