Bir eğlence kılavuzu yazmalıyım

YAZININ başlığını görenlerin ne diyeceklerini kestirebiliyorum: “Biraz kendini bilsene, ne gece hayatın var, ne eğlence sektöründe çalışan birisin, bir de kalkmış kitabını yazıyorsun.”

Haberin Devamı

Ama benim yazacağım kılavuzda; eğlencenin hem bireysel hem de toplumsal bir eylem olduğuna değineceğim.
Bu gece yılbaşı kutlamaları için yapılacak eğlenceler konusunda bazı tatlı uyarılarım olacak.
Biz eğlenirken başkasını rahatsız edip etmediğimizi aklımızdan geçirmeyiz. Aynı mekânda bulunduğumdan ötürü, taşkınlıklara neden tahammül edeceğim. Ne güzel bir söz vardır, ağzınla iç burnunla değil, diye. Böyle gecelerde, insanlar doğallıklarından öteye geçerler, eğlenmek gerektiği, zorunluluğu varmış gibi davranırlar, öyle gülünç durumlara düşerler ki, eğlenmezler eğlendirirler.
Bazı deyimler vardır ki, onları kullanmaktan bile hoşlanmam.
Alkol duvarını aştı, içki adabını bilmeyenler için ortaya atılan kabul edemeyeceğim bir mazeret.
Bazen birisi kendisini anlatırken, dün gece film kopmuş, der. Akil bir makinist ol da, filmi koparma. İçki, insanı gevşettiği ölçüde güzeldir, hoşuma da gider, ama pelte haline getirirse sefa cefaya döner. Tabii karşısındaki için.
Bağdatlı Ruhi şiirinde; “Nûş âhiri niş” olmasa, demişti. Yani içkinin, işretin sonunda dilinizi paslı, ağzınızı zehir gibi hissetmek olmasa, diye bugünün diline aktarabilirsiniz.
Bir masada içtikçe açılıyorum diyen biri varsa, benden size tavsiye hemen kalkın ve gidin.
Biraz içebilirseniz serbest olabilirsiniz ama ölçüyü kaçırınca bedmest’lik girdabında çalkalanırsınız.
İçki içmediğim için böyle bir yazı yazdığımı sanmayın. Hayır içerim, ben adabını anımsatıyorum.

Haberin Devamı

YILBAŞINI evde geçirmekten hoşlanırım. Sevdiğim bir kitabı okuyup, sevdiğim bir müziği dinlerken birden yeni bir yıla girdiğimi fark etmek hoşuma gider. İlle de başkasının size armağan almasını beklemeyin, arzuladığınız bir kalemi, bir kitabı, bir CD’yi alıp, o gece onu dinlemenin, kullanmanın, okumanın eşsiz zevkini tadabilirsiniz.
Yeni yıl hazırlıklarını, dileklerinizi tuttuğunuz günlüğe yazabilirsiniz.
Yıl sonlarının en eğlenceli, en şen ve en buruk belgeleri bu ajandalardır. Ben gece saat on ikiyi geçince, ajandalarıma yazmaya başlarım, yapacaklarımın bir listesini çıkarırım. İnsanoğlu bazen ne kadar da kendine güvenir, öyle bir liste yaparım ki, ancak bir mitoloji kahramanı bunları gerçekleştirebilir.
Kitap raflarımı elden geçiririm. CD’lerimi yerleştiririm. Gene itirazınızı duyuyorum. Normal günlerde de sen bunları yapıyorsun, diye. İşte sorun burada bir yol ayrımına giriyor, benim için yılbaşının farklı bir gün olmaması.
En hoşuma giden, yeni yılın ilk günüdür. Uyanmayanların/uyanamayanların çoğunlukta olduğu bir sabahın zevkini çıkarırım.
Yeni yılda işime giderim, kütüphanemi ziyaret ederim, sevdiğim arkadaşlarımla beş çayı içerim.
Her gün yaptığımı bir gün daha yapmak/yapabilmek bana şevk verir.

Haberin Devamı

YENİ yıla mutlulukla, sağlıkla, okuyarak, dinleyerek girmenizi dilerim.

Yazarın Tüm Yazıları