Paylaş
TÜRK EDEBİYATI dergisinin 500’üncü sayısı yayımlandı.
Derginin kurucusu Ahmet Kabaklı. Bugünkü sahibi ise bayrağı ondan devralan S. Servet Kabaklı.
Ön kapaktaki yazıyı okuyalım: “Türk kültür ve edebiyatında 43. yıl”.
Derginin genel yayın yönetmeni Beşir Ayvazoğlu, Hasbıhal yazısında dergilerden ve dergicilikten söz ediyor.
Bugüne değinen satırları acı bir gerçeğin özeti:
“Edebiyat dergilerini yönetenlerin, derginin hemen her işiyle uğraşmak zorunda oldukları için editörlük vazifesini istenen ölçüde yerine getiremediklerini, yani edebiyatla uğraşmak isteyen gençlerle yeterince ilgilenip onları yönlendiremediklerini, bu yüzden eskiden olduğu gibi ortak duyarlıklar geliştirmenin zorlaştığını özellikle belirtmek istiyorum.”
Ayvazoğlu’nun belirttiği gibi, artık dergi idarehaneleri, “feyizli mekânlar” değil.
Ahmet Kabaklı, Çıkarken yazısında, derginin yerini şöyle belirliyor:
“Türk Edebiyatı dergisi, fikir ve sanat hayatımızdaki ‘hercümerc’in içinde telâşsız ve tarafsız olarak sağduyu ve sakin düşünceyi işaret eden bir gösterge olmak arzusu ile çıkıyor.”
Özel sayının içindeki yazılar hem 500’üncü sayıya hem genel olarak edebiyat dergiciliğine hem de başka edebiyat meselelerine dair konuları ele alıyor. Demek istediğim, her yönüyle zengin bir sayı olmuş.
* * *
İNCİ ENGİNÜN, “Dergiler ve Ömürleri” yazısında hem “Türk Edebiyatı” hem de dergilerin önemi, işlevi üzerine, dergicilik tarihine ışık tutacak tespitlerde bulunuyor.
Enginün kişisel bir dipnotu dile getiriyor: “Bir derginin geçmişini hatırlarken insanın zihnine neler neler üşüşüyor. Bunların hepsinin bana büyük katkıları olduğuna inanıyorum ve bunu da Türk Edebiyatı’na borçlu olduğumun farkındayım.”
Derginin ömrü neye bağlı? Sorunun cevabını İnci Enginün şöyle veriyor:
“Dergi ömürlerini yıllardan çok sayılarla anarız. İlk sayıya başlayan yazarlar, çizerler, çıkış süreleri ne olursa olsun 50, 100, 250 ve 500, 1000. sayıları heyecanla beklerler. Bir derginin uzun süre çıkabilmesi, dergiyi çıkarmayı üstlenenlerin inatçı sebatları kadar, yazı kadrosunun sürekli tazelenmesi ve yeni okuyucularla beslenmesiyle mümkündür.”
Dergi çıkarmanın zorluklarını dergi çıkarmış ve çıkaran biri olarak yakından bilenlerdenim, Enginün’ün sözlerinin altına hiç tereddüt etmeden imzamı atarım.
Dergideki bazı yazıları da anımsatmak isterim:
Münire Sultan Sarayı’nda Öğrenci Olmak, M. Orhan Okay.
‘Büyük Türkler Galerisi’nden Bir Portre: Mehmet Kaplan, Birol Emil.
Hamdullah Suphi’yi Doğumunun 130. Yılında Anıyoruz - Türk Ocaklarının Efsanevi Reisi, Abdullah Uçman.
A. Süheyl Ünver’in ‘Defter-i Meşâhir’i, Ömer Faruk Şerifoğlu ve Şaban Özdemir.
Derginin sonunda 384-500 arasındaki sayıların indeksi yer alıyor.
* * *
TÜRK EDEBİYATI dergisine uzun yayın yılları diliyorum.
Paylaş