Bekir Coşkun’un ardından

Sevgili Bekir Coşkun’dan belleğimde kalan son görüntü.

Haberin Devamı

Yıllar önce, Hürriyet’in Ankara Bürosu’na gittiğimde, bir odadan keman sesi geliyordu. Odaya yöneldim, kapıyı açtım, Bekir Coşkun keman çalıyordu.

Halk arasında yaygın bir görüş vardır, keman çalanların hassas olduğuna dair. Bence bu görüş onun için geçerliydi.

Günlük yazıların çoğunun ömrü 24 saattir, bazıları silinip gider bazıları ise iz bırakır. Ne zaman o konu aklınıza düşse yazıyı da anımsarsınız.

Siyasi yazılara ruh katmak ayrı bir ustalık ister, Bekir Coşkun bu tarz yazının ustasıydı.

En muhalif yazılarında bile ironinin varlığını hissederdiniz. Böylece o yazının etkisi daha da artar.

İnandığını yazan, ilkelerinden ödün vermeyen bir kalemdi. Atatürk ve Cumhuriyet, ülkeye, dünyaya bakışının belirleyici öğeleriydi.

Güneydoğu’yu anlattığı yazılar, benim için ustaca yazılmış denemelerdi.

Haberin Devamı

Hayvan sevgisinin insan sevgisiyle eşdeğer olduğunu her zaman savundu, kitabını yazdı. Yazılarında bir fazlalık yoktu. Görüşün bittiği yerde yazı da biterdi. Günlük yazının önemli bir formatı.

Duyarlı yanı beni her zaman etkiledi.

Sevdiğim kitaplarından ‘Titanik Kemancıları’nın Önsöz’ünde ne yazmış?

“Yazılarım kaybolsun istemedim.

Her birinin öyküsü vardır.

Onları emanet edecek en iyi yeri seçtim.

Kimler için yazdıysam onlara...

Size emanet yazılarım.”

‘Kar Taneleri ve Nehir’ yazısından:

“Yanıt bulamadığınız zaman doğaya dönün.

Şu nehir tersine akmaz, çağdaşlık nehir gibidir.”

Yalnızlık üzerine bir bölüm:

Yazı ustam dediği Ahmet Nadir’den dizeler:

“Kendi kapımı çalıp, merdiven altına saklandım kimi geceler

Komşular

Kimsesi yok demesinler.”

“Sonbahar geldi mi surat asarım.

Bu sonbaharın içinde ne çok hüzün ve ayrılık var...”

Pako’ya Mektuplar’dan:

“İşte böyle Pako... Gördüğüm her kuş, tanıdığım her yaratık, peşinden baktığım her tavşan, sırtüstü uzanıp seyrettiğim her şahin büyüledi.”

Sevgiyle uğurluyoruz.

TÜRKİYE YAYINCILAR BİRLİĞİ’NDEN EDİTÖRLÜK EĞİTİMİ

TÜRKİYE Yayıncılar Birliği uzun yıllardır yüz yüze yaptığı Editörlük ve İleri Editörlük eğitimlerini martta çevrimiçi ortama taşıdı. Çevrimiçi eğitimler bu alana ilgi duyan, farklı şehirlerde yaşadıkları için bu eğitimlere katılamayanlar için eğitime ulaşma olanağı sağladığı gibi, derse katılan konuk editörlerin de artmasını sağladı.

Haberin Devamı

Deneyimli editör ve akademisyen Sevengül Sönmez’in sürdürdüğü eğitimlere Müren Beykan, Nazlı Berivan Ak, Sanem Sirer, Cem Alpan, Bahar Siber, Selahattin Özpalabıyıklar, Murat Yalçın, Mehmet Erkurt gibi sektörün önemli isimleri de konuk oldu.

Ankara, Bursa, Antalya, Trabzon, Elazığ gibi farklı şehrin yanı sıra Çin, Almanya, Fransa ve İsviçre’den de katılımcının olduğu editörlük ve ileri editörlük atölyelerinde 95 kişiye ulaşıldı.

Katılımcılarım ihtiyaçları doğrultusunda başlatılan ve yoğun ilgi gören Düzeltmenlik Atölyesi’nin eğitmeni de akademisyen Dr. Erkan Irmak oldu. Kısa süre içinde yoğun talep üzerine arka arkaya iki kez tekrarlanan atölyede 30 kişiye uygulamalı eğitimler verildi.

Haberin Devamı

Kontenjanları 15 kişi ile sınırlı eğitimlere kayıtlar duyuruların yapıldığı gün doluyor.

Mesleki eğitimin önemine inanan Türkiye Yayıncılar Birliği mevcut eğitim programlarının yanında, yeni eğitimler düzenleyerek alanın ihtiyaçlarına yönelik çözümler üretmeye devam edecek.

Bir yayınevi için editörün ve düzeltmenin önemini tekrarlamaya gerek yok.

Birliğin bu çalışmalarının devamını diliyorum.

Yazarın Tüm Yazıları