Avni Arbaş'ın hafızamdaki görüntüsü

BİR ressamın aramızdan ayrıldığını duyar duymaz, belleğimdeki görüntü canlanır, silinmez bir fotoğraf karesi retinaya yerleşir.

Avni Arbaş'ın ölüm haberinden sonra, kalın gözlüklerin ardından bakan sevecen mavi gözlerini, şapkasını, piposunu hatırladım, eksik olmayan portresini çizdim gözümün önünde.

Sıcak bir Antalya gecesinde DYO'nun yarışmasından sonra yemek yiyorduk, Foça'ya yerleşmişti, çalışıyordu. Daha çok resim yapmak istiyordu.

Yıllar sonra onu, 2002 yılında açtığı Türkiye İş Bankası'nın Kibele Sanat Galerisi'ndeki Avni Arbaş Retrospektif Sergisi'nde gördüm.

Sergide, Kuvay-ı Milliye Atlıları ile Mustafa Kemal'ler ziyaretçilerin ilgi odağıydı. Atatürk'ü, Názım Hikmet'i onun portrelerini gördükten sonra, derinlemesine anlarsınız.

Belki de Avni Arbaş'ı etkileyen, Kuvay-ı Milliye'yi tuvale getirmesini sağlayan, resim yapan, Kuvay-ı Milliye subaylarından babası Albay Mehmet Nuri Bey'di.

Ferit Edgü'nün Avni Arbaş'ın resminin özünü dile getiren bu yargısını dikkatle okuyun:

‘‘Avni'nin resimlerinin çıkış noktası olarak, ne bir narı, ne bir kavunu; ne bir yüzü, ne bir çıplağı, ne bir sandalı, ne bir balıkçıyı görüyorum. Onun resimlerinin çıkış noktası heyecanlar, gözlemler, sevgiler, tutkular, başkaldırılar, özlemler.’’

DAHA ALTI AY ÖNCE RESİM YAPMALIYIM DEMİŞ

SON
zamanlarında yakınında bulunan Turan Kayaoğlu'na göre, altı ay önce Balçova'da birlikteyken, daha çok resim yapması gerektiğini, hemen işe koyulmasının şart olduğunu söylemiş.

Ne yazık ki hastalık, onun bu dileğinin gerçekleşmesini önlemiş.

Son zamanlarındaki çalışmaları Manolya dizisi adını taşıyormuş ve bu resimlerin hepsini bir koleksiyoncu almış.

Bugün Foça'da dostlarının katılacağı bir uğurlama töreni yapılacak.

Törende, hastalığının başlangıcından cenazenin İstanbul'a ulaştırılmasına kadar her aşamada ilgisini esirgemeyen İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Priştina da bulunacak. Bir sanatçıya gösterdiği yakınlık, ilgi açısından da onun diğer siyaset adamlarına örnek olmasını isterim.

* * *

ŞİMDİ
onun İstanbul peyzajlarını seyredeceğim, resmi de, yaşadığım şehri de daha çok seveceğim ve ölümüne daha çok üzüleceğim.
Yazarın Tüm Yazıları