Paylaş
Şehir güzellemelerindeki içtenlik beni her zaman etkiler.
Kurthan Fişek’in ‘Burası Ankara’ kitabını da bu duygularla okudum.
Kitabın başında Can Dündar’ın ‘Kurthan Hoca’nın Gözünü Sevdiği Ankara’sı’ başlıklı sunuşundan birkaç satır paylaşmak istiyorum: “Ankara’nın en iyi tarafı İstanbul’dan dönmesidir’ diyor Kurthan Hoca...
Yahya Kemal’i ters köşeye yatırıyor.
İstanbullular için yanlış kurulmuş bir cümle, Ankaralılar için manifesto...
Ama daha çok Gelişim Yayınları’ndan kalemine, zekasına, espri yeteneğine hayranlık duyduğum mesai arkadaşım...
Bu kitapla başka özelliklerini keşfettim:
Biyografisine dair çok daha zengin ipuçları var, Ankara yazılarının satır aralarında. Mahalle takımında Hasan Cemal ve Güneri Civaoğlu ile birlikte top koşturmuş Hoca... Mehmet Eymür’le Ankara Koleji’nde, Mehmet Ağar ve Hiram Abas’la Mülkiye’de tanışmış. ODTÜ’de Erdal İnönü’den fizik, Süleyman Demirel’den hidrolik, Necmettin Erbakan’dan mekanik, Turgut Özal’dan matematik dersi almış. Hatıralarını yazsa Türkiye tarihi diye okutulurdu.
555-K eyleminde Kızılay’da eylemciymiş.
Talât Aydemir asılırkan darağacının yanında gazeteci. 12 Mart’ta Mamak’ta ‘Birleşik Cephe’ davasında sanık.
Ama bu kitapta bir özelliği, hepsinin üzerine çıkıyor: O, 70 yıllık, doğma büyüme Ankaralı...”
1960’TA GAZETECİYDİ
Hocayı herkes tanır ama biz gene de kısa bir biyografi verelim: Prof. Dr. Kurthan Fişek, 1942’de Ankara’da doğdu. İlk ve ortaöğrenimini Boston Martin Milmore, Ankara Mimar Kemal ve Ankara Maarif Koleji’nde tamamladı. 1960’ta ODTÜ’ye girdi ve aynı tarihte gazeteciliğe başladı. 1960-1966 döneminde muhabir olarak Yeni Gün ve Öncü gazetelerinde çalıştı. Turkish Daily News gazetesinin yazıişleri müdürlüğünü dört yıl sürdürdükten sonra, ODTÜ İdari Bilimler Fakültesi’ni bitirdi ve Siyasal Bilgiler Fakültesi Kamu Yönetimi Kürsüsü’ne asistan oldu. 1969’da doktor, 1975’te doçent, 1980’de profesör oldu.
1978-1979 döneminde Ankara Spor Akademisi ve Atletizm Federasyonu başkanlıklarını yürüten Kurthan Fişek, 1980-1983 döneminde Siyasal Bilgiler Fakültesi Dekan Yardımcılığı görevinde bulundu. 1983’te 1402 sayılı Sıkıyönetim Yasası’nın hükümleri gereğince, üniversitedeki görevine son verildi. 1990’da bütün özlük hakları geri yürümek üzere görevine iade edildi.
12 Eylül 1990’da istifa ederek gazeteciliğe döndü. Nokta, Tempo, Aktüel, Ekonomist dergilerinde yayın-yönetim danışmanlığı yaparken Sabah-Hürriyet gazetelerinde köşe yazarı olarak çalıştı.
Yahya Kemal Beyatlı’nın aksine, Kurthan Fişek, İstanbul’dan Ankara’ya dönüşü seviyor.
İstanbul’a hep tedirgin gelip buradaki günlerini hep Ankara’ya dönme özlemiyle yaşıyor.
Sıfırcı Hoca’nın kitabı bir kentin tarihi ve coğrafyası içinde hem onun yaşamı hem kuşakdaşlarının yaşamını içeriyor.
Hiç kuşkusuz bütün bunlar içinde, askerî darbelerin yaptığı tahribatın da öyküsünü okuyoruz.
Hem bilim insanı hem de gazeteci olarak yaşadıklarını belgesel, kaynaklara başvurarak ve bütün bunlara bir zekânın ironisini katarak yazınca rahatça okunuyor.
Hoca önce başka alanı seçmiş ama mizacına da, aklına da uygun olmadığı için sonu hüsranmış.
VAZGEÇMEDİĞİ KAYNAKLAR
Ondan sonra siyasal bilimlere geçip başarısını eşe dosta ispatladı.
Doğru bilgiye ve belgeye ulaşmadan hoca bir konuyu yazmaz.
Birinci önemli kaynak, Yurt Ansiklopedisi. “O olmasaydı bu kitabı yazamazdım,” diyor.
Konu başlıkları, okumayı kolaylaştırıyor.
Birkaç konu başlığı nasıl bir kitapla karşı karşıya olduğunuzu gösterecek. Sanırım kitabın sıradışı bir Ankara rehberi niteliği taşıdığını da fark edeceksiniz.
Burası Çankaya, Burası Hipodrom (1-2-3), Burası AOÇ, Burası Or-an, Burası METU-ODTÜ, Burası Ankara’nın Hayvanları, Burası TBMM, Burası Ankara’nın Felaketleri (1-2-3), Burası Tunalı Hilmi, Burası Gaziosmanpaşa, Burası Ankara Trafiği, Burası Konservatuvar, Burası Mülkiye, Burası Muallimlerimiz, Burası Toptancı Hali, Burası Ninnilerimiz, Burası Mezarlıklarımız, Burası İsyanlarımız...
Bir kenti sevgiyle tanıtırsanız, okuyan herkes oraya sevgiyle bakar.
Gerçekten yaşamın içine orayı koyarsanız, zaten orası övgüye değer bir yer olur.
Semt semt Ankara anlatılırken, onun tarihi ve bu tarih içinde yer alan insanları da konu ediniyor. Tanıdığımız birçok insan da bu kitabın kahramanı.
Bir bilim insanı, bir yazar, bir gazeteciden, en önemlisi bir Ankaralı’dan Ankara’yı okumanın etkisinde kalacaksınız, Ankara’yı seveceksiniz.
(Burası Ankara, Kurthan Fişek, Phoenix Yayınları)
DOĞAN HIZLAN’IN SEÇTİKLERİ
Michel de Montaigne / Yol Günlüğü / YKY
Celal Başlangıç / Hayatın Rengi Gökkuşağı / Everest
Ahmet Şık / Pusu / Postacı Yayınevi
Loic Wacquant / Ruh ve Beden / Boğaziçi Üniversitesi Yayınları
Zeynep Çelik / İmparatorluk, Mimari ve Kent / SALT
Paylaş