Paylaş
Türk karikatürünün ustalarından dostum Ali Ulvi Ersoy öleli iki yıl olmuş.
Saraçhanebaşı'ndaki Karikatür ve Mizah Müzesi'nde Aydınlanmanın Ödünsüz Çizeri Ali Ulvi Ersoy'un karikatür sergisini gezdim dün.
Zaman tanrısı Kronos, onun da saatinin zembereğini bu kadarlık kurmuş. Bizim de akrep ve yelkovanın tekdüze maratonuna seyirci kalmaktan gayrı elimizden ne gelir?
Kazanılan ilk kuruşun insanın yaşamındaki yeri unutulmazdır. Anılarının ilk cümlesi onunla başlar.
Ali Ulvi de bu kurala saygı göstermiş:
‘‘Ortaokul birinci sınıfta Çocuk Sesi dergisinin bir yarışmasına katılmış, kazanıp büyük ödül olarak bir lira almıştım. Annemin İnşallah adam olursun da ekmeğini yerim.sözleri hep kulağımda olduğundan altı kuruşa bir kilo ekmek alıp eve dönmüştüm.’’
Ali Ulvi, gece yarısından sonra entelektüellerin tanrıçası Minerva odasına girince onunla birlikte çalışmaya başlar, gün ışıyınca Minerva tapınağına, Ali Ulvi de yatağına giderdi.
Okumanın, çizmenin mutluluğuna ara verirdi.
Eşi Alev Ulvi'yi her sabah Cumhuriyet'in yazıişlerinde görürdüm. Elinde yeni karikatür, ona bir güzel eser daha yaratma fırsatını vermenin yüzüne yansıyan mutluluğuyla.
Ali Ulvi'nin sohbetlerinin tadına doyulmazdı. Konuşmalarında; seçkin bir kitaplığın özümlenişinin izini sürmekten hoşlanırdım.
Her şeye olduğu gibi yemeğe de kendi lezzetini katardı. Onun evinde Alev Ulvi'nin yaptığı güzelim zeytinyağlı yemeklerin rengi hep pembeydi.
Yemeğe o doğal tatlılığını, Ali Ulvi'nin sevdiği kırmızı soğanlar verirdi. Evet, yemeklere kırmızı soğan konurdu.
***
SERGİ; siyasetimizin, toplumsal hareketlerin, bunlar karşısındaki insan tepkilerinin çizgiyle tarihini yansıtıyor.
Bir yandan Türkiye'nin değişmeyen sorunlarını görüyorsunuz, bir yandan da buna bir çizerin ince mizahla yaklaşımını.
Elinde filesiyle artan fiyatlar karşısında şaşıran ve bunlarla başedemeyeceğini anlayan bir kadın, sonunda bir iskemleye oturarak müşteri bekler. Satınalamayacaktır, satınalınacaktır.
Adalet heykelinin önünden ayağının ucuna basarak geçene ne demeli? Adalet simgesinin görmeyeceğinden emin.
Serginin en sevdiğim karikatürü:
Kum saatinin içinde oturan bir adam saatine bakıyor. Karikatürdeki absürdülüğün nefis bir örneği bence.
Yakında Ali Ulvi albümünü yayınlayacakmış Cumhuriyet Kitaplığı. Bir de Turgut Çeviker'in yönetimindeki mizah kültürü dergisi Güldiken de özel sayı hazırlayacakmış.
Merakla, özlemle onları bekliyorum.
***
KARİKATÜR, toplumun, hayatın çizgiye yansımasıdır.
Ali Ulvi Ersoy'un Karikatür ve Mizah Müzesi'ndeki sergisi ayın sonuna kadar açık.
Sizi bekliyor.
Paylaş