Akşamcının başucu kitabı

Kitaplığınızdaki ansiklopedilerin yanına yeni bir ansiklopedi daha koyacaksınız:

“Rakı Ansiklopedisi”.
Erdir Zat’ın yayın yönetmenliğini üstlendiği; Çağatay Anadol, Fügen Basmacı, Çiçekten Becel, Murat Belge, Raşit Çavaş, Necdet Sakaoğlu, Ahmet Örs ve Vefa Zat’ın danışma kurulunu oluşturduğu ve birbirinden değerli tam 55 yazarın katkıda bulunduğu “Rakı Ansiklopedisi”, rakı kültürüne dair ne varsa tüm detaylarıyla bize gösterecek.
Rakı Ansiklopedisi’nin kapsadığı 1755 madde; Gökçen Adar, Bilge Aknam, Ayşe Nilhan Aras, A. Nedim Atilla, Fügen Basmacı, Ümit Bayazoğlu, Derya Bengi, Bercuhi Berberyan, Fuat Bozkurt, Eray Canberk, Funda Şenol Cantek, Levent Cantek, Raşit Çavaş, Ayşe Çavdar, Jaklin Çelik, Dilek Çetinkaya, Güzin Değişmez, Nursel Duruel, Ahmet Eken, İlhan Eksen, Tamer Erdoğan, Merve Erol, Levent Gönenç, Necati Güngör, Ogan Güner, Ayşe Hür, Handan İnci, Cengiz Kahraman, Murat Meriç, Tan Morgül, Pınar Öğünç, Emine Özcan, Pelin Özer, Agâh Özgüç, Selahattin Özpalabıyıklar, Çiğdem Öztürk, Serhat Öztürk, Adnan Özyalçıner, Nazlı Pişkin, Mehmet Zaman Saçlıoğlu, Necdet Sakaoğlu, Lütfü Seymen, Sennur Sezer, Sevengül Sönmez, Özge Şener, Fıstık Ahmet Tanrıverdi, Tevfik Taş, Nami Torunoğlu, Takuhi Tovmasyan, Tanyel Turan, Erol Üyepazarcı, Doruk Yurdesin, Erdir Zat ve Vefa Zat gibi her biri kendi alanında uzman ama rakı kültürüne de aşina olan isimler tarafından yazılmış.
Rakıyla ilgili bütün bilgileri bulacağınız bu ansiklopedi çeşit açısından zengin bir rakı sofrasına benziyor.
Mezenin her türlüsü, muhabbetin en koyusu.
Rakının yanına ne yenir diye mi soruyorsunuz, bunca tecrübeden sonra, eski ağıza yeni tad mı peşindesiniz, ansiklopedide mutlaka bir madde bulacaksınız.
Meyhanelerin ünlülerini mi merak ediyorsunuz, onun da bilgisi bu kitapta.
Rakı içen ünlüleri, onların rakıyla ilgili yazılarını, şiirlerini, şiir çevirilerini okuyabilirsiniz.
Rakının adabı var mıdır? Elbette. İçki tarihi bize bunu gösteriyor.
Rakının çeşitlendiği günümüzde, her yanıyla ve yönüyle gündeme gelmesi olağan değil mi?
Bir sayfa açıyorsunuz, karşınıza bir eski İstanbul meyhanesinin tarihi çıkıyor, öbür sayfada belli kuşakların bildiği adları İstanbul’un eğlence hayatı ile birlikte anılan dansözler çıkıyor.
Ayşe Nana, Semiramis. Bu adları benim kuşağım bilir.
O zamanlar Ayşe Nana için söylenen bir sitem şarkısı şöyleydi:
“Nana gitti Paris’e
Kaldık Semiramis’e
Semiramis yine hamile
Düştük (kaldık) Semiramis’e”
Türk edebiyatının tanınmış yazarları nasıl içerdi? Rakının yanında neyi severlerdi? Yazarın, şairin bu yanını bilmek de okura ayrı bir lezzet verir.
Onlardan yaptığım alıntılar, ansiklopedinin özelliği hakkında size daha doğrudan bilgi verecektir.
Meyhanelerdeki, içki âlemlerindeki fotoğraflar da sizi anılar galerisine götürecek.
Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun Rakı Yeşili şiirini okuyalım:
Rakının yeşili
Zehir yeşili
Akrep gibi can evinden öyle soktu ki beni
Azrail... kapıda... şaşırmış duruyor
Azrailin bile ödü kopuyor
Bir rakı şişesine kimin adı verilmişti? Zamanın vali ve belediye başkanı Fahrettin Kerim Gökay’ın elbette. Çünkü kendisi Yeşilayıcıydı ve içkiyle mücadelesiyle tanınmıştı.
Taksim’deki Kristal Gazinosu’nu anlatmak orayı yeterince tanıtabilir mi? Sanmıyorum. İçindeki sanatçılar, dinleyiciler, Taksim Meydanı’na bakan ışıl ışıl bir gazino.
Dünden bugüne rakının ekseninde gazinoları, meyhaneleri, sanatçıları bulacağınız eğlenceli, neşeli bir ansiklopedi.
Hiç kuşkusuz geçmiş zaman olur ki, diyeceksiniz.
Rakı ansiklopedisi 500 Yıldır Süren Muhabbetin Mirası / Kolektif (Yayın yönetmeni Erdir Zat) / Overteam Yayınları

KİTAPTAN

Rakı Büyüleri
İstanbul’un Müslüman kadınları, akşamcı kocalarını veya erkek çocuklarını rakıdan vazgeçirebilmek için büyü ve efsunlara başvurma yolunu çok sık kullanırdı. Bu büyülerden en bilineni, içki şişesine çaktırmadan bir parça ‘ölü toprağı’ koymaktı. Bir başka çare de, o zamanlar çok tutulan ve kehanetine inanılan Merkez Efendi veya Cafer Baba türbelerine gidip, bu zatların sandukalarının başında bulunan sarıkların tülbentlerinden bir parça kesip almak ve onunla sarhoşa tütsü yapmaktı.

Kristal Gazinosu
1920’lerden 1950’lere kadar Taksim Meydanı’nda yaşayan, ismi Türk sanat müziği ile özdeşleşen gazino. TAlimhane bölgesinde, su haznesinin köşesiyle Cumhuriyet Caddesi girişi arasında yer alan üç katlı kavisli bina, 1928’de inşa edildi. Kolonlar üzerinde yükselen ve gazinoya ayrılan üst kadın meydan tarafı boydan soya camla örülmüşü. Kristal gazinosu, sahibi Hacı Hamdi Anılar ve büyük oğlu Mahmut Anılar’a Gazinocuların Piri unvanı kazandırdı. Burazı, özellikle II. Dünya Savayı’nın sürdüğü yokluk yıllarında istifçilikle zenginleşen Anadolulu iş adamlarına kucak açtı: O günlerde yaygın biçimde kullanılan tabirle hacı ağalar, Kristal Gazinosu’nda İstanbul’un simgelediği her şeyi, ihtişamı ve eglenceyi tadıyorlardı. (...)
Adnan Menderes iktidarının imar politikası Kristal’in sonunu getirdi, bina Tarlabaşı yolunun genişletileceği gerekçesiyle aynı yıl yıktırıldı. Oysa boşalan arsa yola dahil edilmedi. otopark ve dolmuş durağı olarak kullanıldı. Hamburgerci Kristal, yıllar sonra aynı mevkide yer alacaktı. Gazinonun yıktırılmasında siyasi nedenlerin rol oynadığı söylenir: 1953’te Kristal’de yapılan bir CHP toplantısı esnasında, İsmet inönü’nün nutkunun kaldırımda toplanan halka hoparlörle dinledilmesi iktidarı küplere bindirmişti.

DOĞAN HIZLAN’IN SEÇTİKLERİ

Refik Durbaş / Kanatların Yelken Ettik Gemiye / Kavis Kitap
İbrahim Yıldırım / Her Cumartesi Rüya / Doğan Kitap
William Faulkner / Çılgın Palmiyeler / YKY
Cengiz Kapmaz / Öcalan’ın İmralı Günleri / İthaki Yayınları
Flannery O’Connor / Her Çıkışın Bir İnişi Vardır / Metis Kitap
Yazarın Tüm Yazıları