Paylaş
Cumhuriyet aydınlarının, sanatçılarının, edebiyatçılarının her zaman anımsanması, tanıtılması, öğrenilmesi/öğretilmesini hepimiz, eli kalem tutan herkes gündeme getirmeli.
Turgut Çeviker’in yayına hazırladığı, ‘Ahmet Kutsi Tecer’e Armağan’ (*) çok önemli, hepimizin kitaplığında bulunması gereken bir çalışma.
Ahmet Hamdi Tanpınar’ın isteğiyle, Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü’nde akşamüstleri Folklor ve Edebiyat konuşmalarını dinledim.
Şiirlerini de sevdim; duyarlı, içten ‘saf şiir’ diye tanımlayabileceğimiz şiirlerdi.
Elbet onu edebiyatçı kimliğinin yanı sıra, eğitim alanındaki başarıları ile de genç kuşağa örnek olarak sunmalı.
Turgut Çeviker, Önsöz’de ilk cümlesiyle, Tecer’i özetliyor:
“Ahmet Kutsi Tecer, Cumhuriyet Devrimi’nin bir yaratıcısıdır.”
Önsöz, böyle bir kitabın nice emeklerle hazırlanabildiğinin göstergesi.
Leyla Tecer’in, ‘Babam İçin’ yazısındaki bir tespit, bizim günübirlik yaşama anlayışımızı yansıtıyor:
“Ölümünün 50. yılında Ahmet Kutsi Tecer’i anmak aslında zor bir girişim. Eğer destek olacak bir kurum ya da kuruluş yoksa, pek çok değerli kişi kolayca unutuluyor. Hele bu kişi Cumhuriyet’in kalkınma hamleleri içinde yer almışsa, çoğu kez güncel konuların ya da kolaycı akımların gerisinde bırakılıyor.”
Yazıyı, Ahmet Kutsi Tecer’in ‘Zamandizinsel Yaşamöyküsü’ izliyor.
‘Şiirleri’ bölümünü okurken, eserlerin hâlâ iyi şiir olma özelliğini koruduğunu fark edeceksiniz. Türk şiirinin unutulmazlarından olan ‘Nerdesin?’ şiirini elbet okumuşsunuzdur, yeniden okurken aynı şiirsel lezzeti bulacaksınız.
Ahmet Kutsi Tecer İle Söyleşiler bölümü, onun tiyatro, şiir üzerine düşünceleri konusunda bugün de yararlanacağımız yargıları var. Bir çok ünlü ad yapmış bu konuşmaları.
Edebiyat tarihinin önemli adlarının yazıları, hiç kuşkusuz bugünün genç kuşağı için çok değerli başvuru kaynaklarıdır.
Ona imzalanan kitaplar, bize dost çevresini gösterecek. ‘Aile Albümünde Zaman’da fotoğrafları göreceksiniz.
Bundan sonra Ahmet Kutsi Tecer için kitap hazırlayacaklar, bu kitabın kaynakçasından yararlanabilirler.
Sevgili dostum Turgut Çeviker’i bu çalışmasından ötürü kutluyorum.
Edebiyata biraz ilgi duyan biri bu kitabı almalı.
Çok sevdiğim ‘Çıngırak’ şiiriyle noktalıyorum:
Bir gün parmaklığa elin varmadan / Bir titreyiş gibi çalar çıngırak.
Mevsimler geçtikten sonra aradan / Bu ses beni bir gün çağırsın bırak...
Kumluktan, serperken dallar başına / Geç hızla,merdiven gelir karşına,
Eşikten atlarken ayak taşına / Bu ses içimde yer etsin bırak...
İt, işte önünde kapım, aralık / Oda bıraktığın gün kadar ılık,
Bir ince su sesi gibi,-lık, lık, lık / Gönlünden nedamet boşansın bırak...
Paylaş