Paylaş
Yaşı yeten okurlarım bilir. Ünlü ansiklopedi markaları bu savaşın önemli silahlarıydı.
Meydan Larousse ve Britannica ansiklopedileri gazete yönetimlerinin gözde markalarıydı, çünkü onlar sayesinde gazeteler tiraj artırıyordu.
Ben, Britannica’nın yayın haklarını elinde bulunduran Nazar Büyüm’ün bürosuna kaç kez gittiğimi hatırlamıyorum.
Genç kuşak bu savaşı bilmediği gibi, ansiklopedilere de çok baktığını sanmıyorum. Şimdi ansiklopedilere fazla rağbet yok. Çünkü eskiyor, yenilenmiyor. Zira her gün güncellenebilen internet sayfaları bu unutulmanın başat aktörü.
Ancak bir gerçeği unutmayalım. Önemli ansiklopedilerin birçok maddesi hâlâ önemli referans niteliği taşıyor.
Bu açıdan bilimsel çalışmalarda hâlâ başvuru özelliğini koruyor.
Meslek ansiklopedileri egemenliğini sürdürüyor. Edebiyat, mimarlık, müzik konularında hazırlanan ansiklopediler gene ilgilinin kütüphanesinde yerini koruyor.
Ansiklopedi furyasını internet bitirdi, ama artık almanaklar dönemi başladı. Hem de “yeniden” demek gerek bunun için.
Almanak bir yılın dökümünü verdiği için okur önemli buluyor. Gerek genel almanaklar gerek sanat, edebiyat almanakları bize bir dönemin anatomisini sunuyor.
Hiç kuşkusuz günlük okumalar, dinlemeler belleğe çok fazla şey yüklüyor. Oysa ünlü sözdeki gibi insanın belleği unutulmayı önleyemiyor.
‘Hürriyet Almanak’a baktım; bir yılın siyasi, toplumsal tarihini özetliyor.
‘Can Almanak’ sanat, edebiyat ekseninde bir yılın grafiğini sunuyor.
Kısacası, bu kitaplara duyulan ihtiyaç mesleklere göre değişiyor.
Gene de ünlü ansiklopedileri kitaplığınızdan atmayın, lazım olur.
KİTAPLARIN en güzel, en yararlı armağan olduğunu savunuyoruz.
Ama kitap armağan edeceğiniz kimsenin kitap konusundaki beğeni çizelgesini biliyor muyuz? Eğer sadece armağan olsun diye kitap armağan edersek, onun okunurluğunu sağlayamayız.
Yakınlarımızın zevklerini, tercihlerini biliyoruz ama onlara hangi kitabı alacağımız sorusuna doğru cevabı verebiliyor muyuz? Kuşakların okuma, kitap seçme zevklerinin değişimini gözlemliyor muyuz? Belki en çok satanlar herkesin ilgilendiği kitap listesine girebilir. Sadece edebiyat değil kurgu dışı kitapları tercih edenlere de genel bilgi veren kitapları armağan edebiliriz.
Şimdi çocuklara armağan konusunda ana-babaların çok düşünmesini istiyorum. İnternete giren, DVD seyreden, çağı bizden iyi bilen bir çocuğun dünyasına girebilecek yetkinlikte kitapları seçebilmeliyiz.
Ancak her çocuğa edebiyat zevki aşılayacak kitapları armağan etmeli.
Bir çocuğun yaşadığı ülkenin tarihini, sanatını, edebiyatını bilmesi gerekir yargısı çok mu eskilerde kaldı? Sanmıyorum!
Küçükler kadar büyükler için de antolojilerin tartışılmaz işlevini tekrarlayayım.
Çocuklarınıza kitap seçerken onun da görüşüne, beğenisine danışmalısınız. Kitapçılara beraber gidin, nelere ilgi gösterdiğini gözlemleyin. O zaman daha doğru hediyeler belirleyebilirsiniz. Ayrıca klasik eserlerin çocukların yaşlarına göre hazırlanmış özel baskılarını temin etmelisiniz. Zira büyük ustalar aynı zamanda zengin kelime dağarcığı demektir.
KİTAPÇILARA uğrayın, bu yıl çocuğunuzun/çocukların 23 Nisan’larını kitapla kutlayın. O kadar güzel kitaplar var ki, siz bile kendinizden geçeceksiniz.
Paylaş