Paylaş
Arkas Sanat Merkezi’nde açılan ‘Anadolu Seyahatleri 19. Yüzyıl’ sergisi daha önce açılan ‘18. ve 19. Yüzyıllarda İzmir: Batılı Bir Bakış Sergisi’nin devamı sayılabilir. Yabancı seyyahlar veya devlet adamları tarafından Osmanlı devleti ile diplomatik ilişkiler bağlamında gerçekleştirilen bu geziler, Anadolu’nun o günü üzerine bize belgeler iletiyor.
Sergilenen malzemeler arkeolog, sosyolog, tarihçi, ressam, bilim insanlarının ortaya koydukları çalışmalardan oluşuyor.
Fransız bilimsel misyonlarının Anadolu harekâtı olarak yorumlanabilir bu sergi. Ben özellikle suluboya resimleri, fotoğrafları ilgiyle izledim.
Sergi kitabının ilk sayfalarındaki Antoine-Alphonse Montfort’un (1802-1884) iki tane taşbaskı fotoğrafları size dönemin kıyafet kültürü konusunda önemli bilgi sunuyor.
Üç dilde yayımlanan (Türkçe-İngilizce-Fransızca) sergi kataloğunda yer alan tam on iki inceleme, görsel malzemeyi daha iyi anlamanız, daha doğru yorumlamanız konusunda rehber işlevi görüyor.
Özellikle yurtdışından getirilen, oradaki müzelerden alınan resimler bu katalog aracılığıyla her zaman yararlanılacak bir özellik kazanıyor.
Emmanuel Schwartz’ın kaleme aldığı ‘Fransız Sanatçıların Şiirsel Doğusu’ o yüzyıl Anadolu’sunun estetiğini öğrenmek açısından gerekli bir yazı.
Şair Theophile Gautier, İzmir’e ayak bastığında ne yazmış: “İşte Homeros’un Melesgenes (Melesli) sıfatını aldığı Meles Çayı...”
Mimarinin, manzaraların şiirselliği Jules Laurens’in (1825-1901) ‘Peyzaj. Küçük Asya Hatırası’nda kendini gösteriyor.
Anadolu’nun Büyük Antik Kentleri Nasıl Keşfedildi? Keşif öyküleri azimle rastlantıların nasıl buluştuğunu, bugün bile şaşırtıcı gelen sonuçlara varıldığını kabul ettirir.
Jules Laurens’in yaptığı karakalem ve suluboya resimler, şiirsel bir saptamanın güzelliğini yansıtıyor. Nereleri çizmiş? Bursa, Tophane Kapısı, Diyarbakır Büyük Cami, Sinop Limanı, Diyarbakır’da bir ev.
Sergide, bugünle karşılaştırmanız için bazı fotoğrafları görmenizi salık vereceğim. Sylvie Aubenas, Joseph-Philibert Girault de Prangey (1804-1892), ‘Türkiye’de Bir Fotoğraf Öncüsü’ yazısı bilgi veriyor. Fotoğrafçının kendi portresi, Bodrum Kalesi, İstanbul, Hipodrom, Afrodisyas, İstanbul’da Balık Avlakları ve İzmir fotoğrafladığı yerler. Sergide Anadolu’da arkeolojik bir geziye çıkacak, gerçek bir gezi duyumunu alacaksınız.
* * *
YÜZYILLAR boyu keşiflerin Anadolu’nun tarihini değiştirdiğini de bu sergiden öğrenebilirsiniz.
Her zaman gündemde olan, değişik bakış açılarının saptamalarıyla çeşitlenen Batı’nın bize bakışı benim için bir farklılığı gösterdiğinden önemlidir.
19. yüzyılda Fransızların ressamından fotoğrafçısına, bilim adamına kadar bakış açısı, bizim bakış açımızla ne oranda örtüşüyor sorusuyla karşı karşıya bırakılmalıdır. Nasıl bir Anadolu’ydu, nasıl bir Anadolu oldu? Kalan ve değişen nedir? Resimler, fotoğraflar uygarlık tarihini yönlendiren çalışmalardır. Daha o zaman Fransa’nın burayı her açıdan belgelemesi, bilgi toplaması ciddi bir çalışma yaklaşımıdır. Gezginlerin, arkeologların gezileri Anadolu için çok gereklidir. Çünkü Anadolu’yu hesaba katmadan yapılan değerlendirmeler eksik kalır. Yazılan tarihler ancak bu tanıklıklarla, bu belgelerle gerçek bir temel üzerine oturtulur.
* * *
BİR daha göremeyeceğimiz bir sergi.
İzmir Arkas Sanat Merkezi’ndeki sergi 18 Aralık akşamına kadar görülebilir.
Paylaş