’100 Temel Eser’le ilgili yazıma MEB Müsteşarı Prof. Dr. Necat Birinci’nin yanıtı

İLKÖĞRETİM için belirlenen "100 Temel Eser" konusunda yazdığım "Tek Sahtekárlık Çeviri Değil" başlıklı yazıma Milli Eğitim Bakanlığı Müsteşarı Prof. Dr. Necat Birinci’nin verdiği yanıt aşağıdadır:

"22.08.2006 tarihli Hürriyet Gazetesi’nde Doğan Hızlan’ın kaleme aldığı ’Tek Sahtekárlık Çeviri Değil’ başlığı altındaki yazıda şu ifadeler yer almıştır:

’Milli Eğitim Bakanlığı, ilköğretimdekilere okutulması mecburi 100 Temel Eser’in seçimi için bir kurul oluşturdu. Kurul, çocuk edebiyatı yazarı Mustafa Ruhi Şirin’in başkanlığında 6 ay çalıştı. Kitaplar saptandıktan sonra, Milli Eğitim Bakanlığı bu kitapları uygun görmedi. Üyelerin verdiği bilgiye göre bakanlık kendi seçtikleri kitapların kabulü için seçiciler kuruluna baskı yaptı.

Kurul üyeleri de bu baskıcı anlayışa karşı durarak ve gayet haklı olarak kendi seçtiklerinin okutulmasını istediklerinden hepsi istifa etti.

(Kurul üyelerinin isimleri: Gülten Dayıoğlu, Fetih Erdoğan, Mevláná İdris Zengin, Prof. Dr. Nilüfer Tuncer, Prof. Dr. Mübeccel Gönen, Hasan Güleryüz.)

Mustafa Ruhi Şirin, seçilen kitaplar için en iyi olanı tavsiye ettiklerini, 60 değişik baskısı olan Pinokyo’nun bu konuda bir örnek olduğunu söyledi.

Bu durumda seçilen kitapların niteliği şaibelidir. Kurul istifa ettiğine göre bu kitapları kim seçmiştir? Onun için bu kitaplara seçim açısından itibar etmemelidir.’

BİRİNCİ’YE GÖRE BİLGİLER YANLIŞ VE EKSİK

SAYIN Doğan Hızlan
’ın edindiği bilgilere göre anlattıkları, bilgilerin eksikliği ve yanlışlığından dolayı gerçeği yansıtmıyor.

Milli Eğitim Bakanlığı, ortaöğretim okulları için hazırladığı 100 Temel Eser listesinde yaşayan yazarlarımızın eserlerinin yer almamasını ilke olarak benimsemiştir. Aynı ilke ilköğretim okulları için hazırlanacak liste için de benimsenmiştir.

Ancak seçici komisyonun belirlediği listede hayatta olan 55 sanatkárımızın değişik eserleri yanında vefat etmiş 24 şair ve yazarın eseri yer aldı.

Bu tavır MEB’in benimsediği prensibe aykırı bir durumu ortaya getirdi. Bu prensibin doğru olup olmadığı ayrı bir konudur ve basında geniş bir şekilde tartışılmıştır.

MEB, seçici kurulun listesinde yer almış, hayatta olmayan sanatkárlarımızın eserlerine, hiçbirisini dışarda bırakmayacak şekilde yer vermiştir.

Kurulun istifası ise yaşayan sanatkárlarımızın listeye alınmamasından dolayıdır.

MEB, dile getirilen prensip dışında, kurulun çalışmalarına hiçbir şekilde karışmamış, müdahale etmemiş, bir teklifte bulunmamıştır. Hele bir baskı asla söz konusu değildir.

Kurul, 100 Temel Eser listesinin, ’sadece hayatta olmayan sanatkárların eserlerinden oluşturulacaktır’ prensibini benimsemediğinden dolayı istifa etmiştir.

Buna başka bir sebep aramak ve göstermek yanlıştır.

Kamuoyuna duyurulur."

* * *

BU konudaki başka görüşlerin ışığında, sanırım tartışma sürecek.
Yazarın Tüm Yazıları