Batı müziğini öğreten kitapların, incelemelerin bizim yayıncılık dünyasında sayısı azdır.
Evin İlyasoğlu’nun Zaman İçinde Müzik kitabı, bu alandaki eksikliğimizi, yetkin biçimde dolduruyor. Zaman İçinde Müzik’in alt başlığı şöyle: Başlangıcından Günümüze Örneklerle Batı Müziğinin Evrimi. Bu tür kitapları okuduğunuzda, adı geçen bestecilerin, önemli, bilinen yapıtlarını da dinlemek istersiniz. Bu bütünlük doğrultusunda, kitapla birlikte müzik tarihinin önemli eserlerinin kayıtları 10 CD’lik bir albümle veriliyor. İlyasoğlu, Giriş’te hem müziğin hem kitabın niteliği üzerine bilgi veriyor: “Sanatın tarihi, insanın tarihiyle yaşıttır. Müzik ise içinde barındırdığı ritim öğesiyle, belki de sanat dallarının en eskisi olarak kabul edilmelidir. İlkçağ düşünürleri, müziğin temelini içinde yaşadığımız evrenin doğal ritmik düzenine ve uyumuna bağlamışlardır. Ay, güneş, gezegenler, gece-gündüz, mevsimler, her biri belli bir ritim içinde devinen, belli bir uyum sergileyen nesneler ve olaylardır. Ayrıca insan bedeninin yapısı, işleyişi de müzikteki gibi ritim ve uyum öğelerini taşır. Bu nedenle, ilk ve ortaçağda, estetik biliminde uyum kavramıyla ilgili pek çok kitap, sanatın hangi konusunda olursa olsun müzik başlığını almıştır. Platon ve Aristoteles gibi eski Yunan felsefecileri, müzikle matematiğin ilişkisini vurgularken tarih boyu nice felsefeci, müziğin, maddeden arınan ve doğrudan insan ruhuyla birleşen en yüce sanat olduğunu savunmuştur.” Genel girişte insanlık tarihiyle müzik tarihinin özdeşleştiği belirtiliyor. Batı müziği Batı ülkelerinde yüzyıllardır bestelenmiş, çalınmış, dinlenmiştir. Oradaki insanın kulağı küçük yaştan itibaren bu müziğe alışmıştır. Bizim ülkemizde Tanzimat’la başlayan Batılılaşma hareketi içinde müzik ön sıralardadır. Saray’da, İstanbul’da Batı müziği icra edilmiştir. Evin İlyasoğlu’nun kitabından alınan aşağıdaki bölüm, Cumhuriyet’ten sonraki serüvenimizi dile getirmektedir: “Müzik, tarih boyunca kitleleri en çabuk etkilemiş sanat dalı olarak Atatürk’ün devrimleri arasında ilk sırayı almıştır. Atatürk, özü Türk halk müziğinden kaynaklanan, çağdaş ve evrensel dili konuşan bir müzik yaratılmasını öngörmüştür. Cumhuriyet’in kuruluşuyla birlikte, Atatürk 1924’te, Muzika-yı Humayun’u İstanbul’dan Ankara’ya çağırtmıştır. Bundan sonra bu topluluk Riyaset-i Cumhur Musiki Heyeti adını almış, Batı müzik tarihinin başyapıtlarından oluşturduğu programlarıyla düzenli konserler vermeye başlamıştır. Sonradan, Riyaset-i Cumhur Filarmoni Orkestrası ve daha sonra da Cumhurbaşkanlığı Senfoni Orkestrası adını alacaktır.” Batı müziği eğitimi, yurtdışına öğrenime giden müzikçilerimizin buraya döndükten sonra, gerek yaptıkları hocalık gerek bestecilikleri, bizdeki Batı müziği tarihinin sistemli başlangıç noktasıdır. Türk Beşleri’nin bugüne uzayan izlerini, elbette bütün müzik tarihlerinde buluruz. Yazar, benim de çok önem verdiğim, Batı müziğini benimsememizde büyük etkileri olan Türk Beşleri’ni bakın nasıl değerlendiriyor: “Çağdaş Türk müziğinde ‘Türk Beşleri’ olarak adlandırılan ilk kuşak, ailelerinde geleneksel Türk müziği dinleyerek yetişmiş, çoksesli müziği eğitim yoluyla tanımış ve gittikleri Avrupa ülkesinde öğrendiklerini yapıtlarında uygulamış bestecilerden oluşur. Onlar, bestecilikleri kadar eğitimci, müzik kurumlarının kurucusu, birer çalgının ustası ve orkestra şefi olarak da hizmet vermişlerdir. Cumhuriyet Türkiyesi’nde müzik sanatının dünya ölçütlerindeki kimliğini kazanmasına her açıdan katkıda bulunmuşlardır. Paris, Viyana, Münih gibi kültür merkezlerinde eğitim görerek yurda dönen bu genç besteciler, yeni Türk müziğinin kurucusu olarak tarihe geçmişlerdir.” Kitabın yazılış, hazırlanış yöntemine de değinmeliyim. Bir sanat disiplinini kendi başına anlamak için yan bilgilere de ihtiyaç vardır. Kuşatıcı bir anlayışla yazılmadıkça, o disiplini bir temele oturtmak mümkün değildir. İlyasoğlu, bu çağdaş anlayışı, modern yöntemi uygulamış. Kitapta yer alan her dönem için zaman dizini yapmış. CD’lerden 12 saati aşan müziği dinlediğinizde, yazılı ve sesli bir müzik tarihinin kalıcı işlevini anlayacaksınız. Müzik kitaplığımızı zenginleştiren bir çalışma.
DOĞAN HIZLAN’IN SEÇT?KLER?
Koparıldığımız Topraklar Mahir Öztaş YKY Pir Sultan Ölür Ölür Dirilir Mehmet Başaran Evrensel Aynalı Göl Ferda İzbudak Akıncı Everest Cemal Süreya ve Şiiri Yusuf Alper Özgür Yayınları Barmen Vefa Zat Doğan Kitap