Paylaş
Tüketici olarak bir ürün satın alırken genel olarak fiyat-performans dengesine bakılıyoruz. Ürünün çevre dostu/ekolojik olup olmadığı ile nadiren ilgileniyoruz. Üstelik ekolojik ürün fiyatlarının normalin 2-3 katı olması maalesef ekonomik ürünlere olan yönelimi artırıyor. Özellikle hızlı moda ve tekstil ürünlerinde, trend uğruna kalitesiz ürünlerin ucuza satılması, çevre dostu olmayan kimyasalların kullanımı, mikroplastik kirliliğine sebep olacak hammaddelerin tercih edilmesi insan ve çevre sağlığını tehdit etmektedir.
KARBON VERGİSİ GELİYOR
Bursa, tekstil sektörünün en önemli merkezlerinden biri olma özelliği taşıyor. En önemli ticaret ortağımız olan AB’ye ihracatımızda büyük bir paya sahip... Avrupa Yeşil Mutabakatı ile AB politikalarında öngörülen kapsamlı değişiklikler Bursalı sanayicilerimizi yakından ilgilendiriyor.
KOBİ’lerin yoğun olduğu kentimizde tekstilde yeşil dönüşüm çalışmalarının hız kazanması adına teşvik ve projeler verilmeye başlanıyor. Bu dönüşüme girmekten kaçınanlar ya da erteleyenler maalesef sınırda karbon vergisi ödemek durumunda kalacaklar. Öngörülen vergi ton başına 30-40 Euro olacak. Avrupa Komisyonu, daha dayanıklı, onarılabilir, yeniden kullanılabilir ve geri dönüştürülebilir tekstil ürünleri için yeni bir strateji önerdi. 2030 Sürdürülebilir ve Döngüsel Tekstil Stratejisi kapsamında hızlı moda, tekstil atıkları ve satılmayan/elde kalan tekstil ürünlerinin imhasıyla mücadele etmenin yanı sıra ürünlerin üretimi sırasında sosyal haklara saygı gösterilmesini sağlamak da amaçlanıyor.
HIZLI MODA
Günümüzde tekstil sektöründe talebi etkileyen en önemli faktörler dijitalleşme, sorumlu tüketim anlayışı, hızlı moda gibi unsurlardır. Tüketicilerin giyim ve tekstil ürünlerinde daha düşük fiyatla daha yüksek fonksiyonel performans talep etmesinin bir sonucu olarak üreticiler ve perakendeciler, model sayısının ve çeşitliliğinin artırılmasına çalışmaktadır. Bu doğrultuda hızlı moda kavramı son 10 yıldır hazır giyim sektöründe yaygın bir eğilim haline gelmiştir.
ALMA HİSSİ YARATILIYOR
Perakende mağazalarına gelen müşteri sayısını artırmak, tüketicilerde mağazaya her girdiklerinde yeni bir şeyler bakma beklentisi yaratmak ve benzer şekilde bir önceki gelişlerinde çok beğendikleri belirli ürünleri bulamama riski olduğunu hissettirmek için bu yeni iş modeli mağazalara düzenli olarak yeni ürünler getirmek üzerine kurulmuştur. Bu iş modeliyle tüketicinin mağazaları daha sık ziyaret etmesi, mağazayı her ziyaret ettiğinde daha fazla ürün satın alması ve sezon içinde yeni temalar, renkler, stiller olduğundan sezon boyunca daha fazla ürün satın alması gerektiği hissinin yaratılması amaçlanmıştır.
DİJİTAL ÜRÜN PASAPORTU
Bu durum doğal kaynakların aşırı kullanımına, israfa, zaman kaybına ve çalışanların sosyal haklarının sömürülmesine sebep oluyor. Biyokütle, fosil yakıtlar, metaller ve mineraller gibi küresel malzeme tüketiminin de önümüzdeki 40 yıl içinde iki katına çıkması ve yıllık atık üretiminin 2050 yılına kadar yüzde 70 artması bekleniyor.
Bu olumsuz tablonun önüne geçmek için Avrupa’nın tek seçeneği sürdürülebilir ve uzun ömürlü ürünlere geçmek ve kaynak kullanımını yavaşlatmak amacıyla ‘dijital ürün pasaportu’ sistemine geçilmesi hedefleniyor.
AB pazarındaki ürünlerin çevre dostu, döngüsel ve enerji açısından daha verimli hale getirilmesini hedefleyen “Sürdürülebilir Ürün Girişimi” kapsamında, yasal düzenlemeye tabi olarak üretilen tüm ürünlerin dijital ürün pasaportu olacak. Bu durumda sektörün AB pazarında ihracatlarına devam edebilmeleri için ARGE çalışmalarına ve dönüşümlerine hızlı vermeleri, ürünleri için dijital ürün pasaport hazırlıklarına başlamaları gerekiyor.
BURSA NE KADAR HAZIR?
Dijital ürün pasaportu, nasıl üretildiğini, hangi malzemelerin kullanıldığını, nasıl tamir edileceğini veya nasıl geri dönüştürüleceğini bilmediğimiz için çoğu zaman atık haline gelen ürün ve malzemelerin değerlerini koruyabilmek için standart bilgiler de sunuyor olacak.
İhracatımızda rekabetçiliğimizin geliştirilmesinin yanı sıra, ülkemizin küresel tedarik zincirlerindeki yerinin korunması ve güçlendirilmesi ile yeşil yatırımların ülkemize çekilmesi bakımından bu dönüşüm yeni sanayi stratejisinde kritik bir önem taşıyor. Bursa’da tekstil sektörümüz bu dönüşüme acaba ne kadar hazır?
Paylaş