Paylaş
Herkes iki noktaya yoğunlaştı.
Birincisi Evrim Teorisi, ikincisi ise Atatürk.
ATATÜRK SEVGİSİ MÜFREDATLA AŞILANMAZ
Taslak hali ilan edildiğinden beri müfredat çalışmasını yakından takip eden Nuran Çakmakçı önderliğindeki Hürriyet eğitim ekibi, bugün çok kapsamlı bir analiz hazırlamış.
Uzmanların değerlendirmeleriyle hazırlanan o analize baktığınızda, “ilkokul 1., 2. ve 3. Sınıfta öğrencilerin Atatürk ile ilgili kazanımları korunuyor” yorumunu göreceksiniz.
Diyelim ki siz de müfredatı incelediniz ve bu yorum sizi tatmin etmedi.
Ne değişir ki?
Bir çocuğa Atatürk sevgisini müfredatla verip, müfredatla alabilir misiniz?
Ne demek istediğimi sadece güncel bir tartışmayı hatırlatarak anlatayım: Anıtkabir’in karşısında bir alan imar planında “park” olarak görünüyordu ama üzerinde askeri lojmanlar vardı. İmar planı değişti ve lojmanlar yasal hale getirildi. Bu değişiklikten sonra yapılan “Anıtkabir arazisi yapılaşmaya açılacak” yorumu bile nasıl gürültü kopardı?
Bakın, son kabine değişikliği ile Başbakan Yardımcılığı görevine getirilen, o günkü Milli Savunma Bakanı Fikri Işık bu konuyla ilgili sorulara yanıt verirken hangi sözcükleri kullandı:
“Aklımızı peynir ekmekle mi yedik. Arkadaşlar bırakın AK Partili olmayı, başka bir partili olmayı, normal bir yurttaş olarak orada bir yapılaşma akla zarar bir iştir. Buna hiç kimse evet demez”
İSPİNOZA KUŞLARININ GÜNAHI NE?
Hürriyet Eğitim ekibinin tespitine göre 12. Sınıf müfredatındaki “Hayatın Başlangıcı ve Evrim” ünitesi programdan çıkarılmış, yerine “Canlılar ve Çevre” ünitesi konulmuş. 10. Sınıftaki “üreme” ünitesi yerine “Hücre bölünmeleri” ünitesi gelmiş.
“Evrim Teorisi”, daha çok Charles Darwin ile anılan, türlerin kökenine odaklanmış bilimsel bir teoridir. Taraftarları da karşıtları da çoktur.
1831’de Beagle isimli gemiye atlayan Darwin, 1836’ya dek uğradıkları farklı coğrafi özelliklere sahip yerlerdeki türlerde ortaya çıkan değişimleri incelemiş, resimlemiş. Beş yıllık gözlemlerini de “Türlerin Kökeni” isimli kitapta toplamış.
Ne yazık ki bu uzun ve meşakkatli bilimsel çalışma sonucunda ortaya atılan teori, ülkemizde “İnsan maymundan mı geliyor” diye özetleyebileceğimiz bir seviyede tartışılınca muhafazakarlar tarafından toptan reddedilmiş.
İktidarda muhafazakar bir parti varken evrim teorisinin müfredatta daha uzun kalması beklenemezdi zaten.
Ancak, bu toptancı yaklaşım yüzünden, Darwin’in Galapagos adalarında, ispinoza kuşlarının gagalarının, yaşadıkları sert ya da yumuşak zeminli bölgelere göre değişim geçirdiğine dair gözlemi bile “tehlikeli” bir bulguya dönüşmüş ve müfredata girememiş.
İLK EVRİMCİ NASRETTİN HOCA MI?
Hazır evrim teorisinden söz açılmışken, ilginç bir tartışmayı da hatırlatayım. Ferid Elekberov isimli bir Azeri akademisyen, “Darwin’den 600 il önce Nesirediin Tusinin Tekamül Görüşleri” başlıklı sunumunda, 1200’lü yıllarda İran Tus’ta yaşayan Nasirüddin Tusi’nin “Ahlaki Nasri” adlı eserinde türlerin değişime uğradığını ilk ortaya atan alim olduğu savunuyor. Azeriler ve İranlılar bundan gurur duysa da Türkiye’de birçok akademisyen, Nasüriddin Tusi’nin Allah inancına dikkat çekerek, onun bu tezlerinin materyalistlerden farklı değerlendirilmesi gerektiğini söylüyor.
Bu arada Azerbaycan ve İran Azerilerinin Nasirüddin Tusi’nin gerçek Nasreddin Hoca olduğuna inandığını da hatırlatmakta fayda var.
ASIL SORULMASI GEREKEN SORU
Milli Eğitim Bakanlığı’ndan üst düzey bir yetkili, “müfredatı hazırlarken, ‘bu bilgi gerçek hayatta bizim ne işimize yarayacak’ sorusunu en aza indirgeyecek bir müfredat nasıl olmalı” diye baktıklarını söyledi.
Oysa yeni müfredat üzerinde çalışılırken, “Ülkemizden, Fields madalyası sahibi İranlı Matematikçi Meryem Mirzahani gibi kadınlar ve erkekler çıkmasını sağlayabilecek, bilimsel temelleri sağlam bir müfredat nasıl olmalı” sorusu da sorulabilmeliydi.
Paylaş